16. Hukuk Dairesi 2020/9122 E. , 2021/1764 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 2010 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, adına kayıtlı bulunan komşu 210 ada 26 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 26.04.2016 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 36.22 metrekarelik alanın yol olarak sınırlandırılmasının iptaline, davacıya ait 210 ada 26 parsel numaralı taşınmaza eklenmesiyle 210 ada 26 parsel numaralı taşınmazın 246.78 metrekare olarak tapuya tesciline, Hazine yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında, TMK"nın 713/3. maddesi uyarınca Hazine ve ilgili kamu tüzel kişileri yasal hasım konumundadır. Somut olayda, davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, 2010 yılında yapılan kadastro sırasında yol olarak tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında, Hazine ve Perşembe Belediye Başkanlığını hasım göstermek suretiyle, taşınmaz bölümünün adına tescili istemiyle dava açmıştır. Tescil davalarında Hazine yasal hasım konumunda bulunmasına rağmen, mahkemenin Hazineye husumet yöneltilemeyeceği yönündeki gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. Bununla birlikte, hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun" un 1. maddesi gereğince çekişmeli taşınmaz bölümünün bulunduğu ... Büyükşehir Belediyesi" nin sınırlarının il mülki sınırları olarak belirlenmesi nedeniyle, tescil davası yönünden ilgili kamu tüzel kişiliği olarak yasal hasım sıfatını kazanan ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının da davada yer alması gerektiği mahkemece gözden kaçırılmıştır. Bu nedenle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Oysa ki taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacıya, davasını ... Büyükşehir Belediye Başkalığı’na da yöneltmek üzere süre ve imkan tanınmalı, taraf teşkilinin sağlanması halinde, anılan Büyükşehir Belediye Başkanlığından savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Öte yandan, tescil davalarında TMK"nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerekir. Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan ve yasal ilanlar yapılmadan davanın esasına ilişkin hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.02.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.