Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Cumhurbaşkanına hakaret
Hüküm : TCK"nın 299/1, 62, 53/1-2-3, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın tekerrüre esas alınan, Gaziantep 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.11.2011 tarih ve 2010/152 Esas 2011/476 Karar sayılı kasten öldürme suçundan 18 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ilamının incelenmesinde, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan rapor alındığının ve 03.02.2011 tarihli raporda; “genel kurulca yapılan muayene sonucunda elde edilen bilgi ve bulguların yorumlanmasından cezai sorumluluğunun müessir ve kişide şuur ve hareket serbestisini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede her hangi bir akıl hastalığı ve zeka geriliği saptanmadığının, adli dosya tetkikinde sanığın mezkur suçu işlediği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak boyutta bir akli arızanın içinde olduğuna delalet edecek her hangi bir tıbbi belgeye rastlanmadığının, bu duruma göre ..."in 05.11.2007 tarihinde sanığı bulunduğu suça karşı ceza sorumluluğunun tam olduğunun belirtildiğinin” anlaşılması karşısında sanığın bu yöndeki temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Uyap ortamında yapılan inceleme ve dosya kapsamından, İzmir 4 Nolu Kapalı Ceza İnfaz kurumunda hükümlü olarak bulunan ve 13.09.2012 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığı"na sunduğu dilekçe ile Cumhurbaşkanı"na hakaret eden sanığın, 11.09.2012 tarihinde de Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere ceza infaz
kurumu idaresine sunduğu mektupta da Cumhurbaşkanı"na hakaret ettiği ve 11.09.2012 tarihli suç yönünden Aliağa Asliye Ceza Mahkemesinin 19.12.2013 tarih, 2013/516-2013/780 sayılı kararı ile, Cumhurbaşkanına Hakaret suçundan kurulan ve Dairemizce daha önce incelenerek 10.11.2016 tarih, 2016/1341-2016/6702 sayılı ilam ile düzeltilerek onanmasına karar verilen 3 yıl hapis cezasının kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla; suç tarihleri de dikkate alındığında, aynı suç işleme kararı ile farklı zamanlarda kanunun aynı hükmünü iki kez ihlal eden sanık hakkında TCK"nın 43/1. maddesinde düzenlenen teselsül hükmünün uygulanmasında zaruret bulunduğundan, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, Dairemizce de benimsenen 15.03.2016 tarih 847-128 sayılı kararında izah edildiği üzere, sanığın eylemine uyan TCK"nın 299/1 maddesi uyarınca kurulacak hüküm ile belirlenecek cezadan "ikinci kez atifetten faydalanamama" ilkesi de dikkate alınmak suretiyle 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi gereğince daha önce kesinleşen 3 yıl hapis cezası üzerinden TCK"nın 43/1. maddesi gereğince oluşa, dosya kapsamına, hak ve nesafete uygun ölçü ve oranda bir artırım yapılıp, Aynı kanunun 62. maddesi de değerlendirildikten sonra tespit edilecek cezadan, kesinleşmiş 3 yıl hapis cezasının TCK"nın 63. maddesi gereğince mahsubuna karar verilmesi gerekirken gerçek içtima hükümleri uygulanarak yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "13.09.2012" yerine "11.09.2012" olarak yazılması,
3-Kabul ve uygulamaya göre ise;
a)TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
b)Tekerrüre esas alınan ilamının suç tarihinin “05.11.2007” yerine “05.11.2010” olarak yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 12.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi