1. Hukuk Dairesi 2015/2520 E. , 2015/6933 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ÜRGÜP ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2013
NUMARASI : 2012/220-2013/172
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ürgüp Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 02.07.2013 gün ve 2012/220 esas 2013/172 karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 15.10.2014 gün ve 237-19697 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından temyizi üzerine, Dairece; hükmün onanmasına karar verilmiş, davacı vekilince karar düzeltme istenmiştir.
Davacı, 21.04.2010 tarihinde satın aldığı 119 ada 3 parsel sayılı taşınmaza davalının yapılaşıp kullanmak suretiyle haksız yere müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve satın aldığı tarihten dava tarihine kadar 3.000.-TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, eşine ait 1 nolu parsel ile dava konusu taşınmazın evveliyatta bir bütün olup rızai taksim yapıldığını ve taksim doğrultusunda kadastro tespitinin yapıldığını, dava konusu evin mirasbırakan eşinden kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dosya içeriği ve ve toplanan delillerden; 16.11.1998 tarihinde kadastroca Elmas adına tespit ve tescil edilen davaya konu kargir ev vasıflı 119 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 15.04.2010 tarihinde Elmas"ın mirasçılarına intikalinin yapıldığı, davacının da 21.04.2010 tarihinde bu mirasçılardan satın almak suretiyle taşınmaza malik olduğu anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 683. maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür.
Somut olaya gelince; davacının TMK"nın 683. maddesi gereğince mülkiyet hakkına dayalı olarak eldeki davayı açtığı, dava konusu taşınmazın davacı adına kayıtlı olup, davalının kayda ve mülkiyete dayalı bir hakkının bulunmadığı, mahallinde yapılan uygulama neticesinde, teknik bilirkişiler tarafından düzenlenen krokide dava konusu parsel üzerinde yeralan ve (A) harfi ile gösterilen evin üst katını davalının kullandığının belirlendiği, her ne kadar taşınmazın kadastro tutanağının Mülkiyetin Gayri Ayni ve bölümünde; ""Krokisinde (A) ile işaretli yerin 3,60 metre yükseklikten yukarısının Ali oğlu Fahri e aittir."" şeklinde şerh mevcut ise de, sözkonusu şerhin tapu sicil kaydına yansımadığı gibi, tapu kaydına yansımış olsa dahi muhtesat şerhinin ilgilisine şahsi hak tanıyacağı, o halde davacının elatmanın önlenmesi isteğinin kabul edilmesi gerektiğinde kuşku bulunmadığı açıktır.
Hal böyle olunca, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteği bakımından ise şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmek suretiyle ecrimisil isteği yönünden de varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Anılan bu husus karar düzeltme isteği üzerine bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin ( 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollamasıyla) HUMK"un 440. maddesi gereğince kabulü ile, Dairenin 15.10.2014 tarihli, 2014/237 Esas, 2014/15697 karar sayılı ONAMA KARARININ ORTADAN KALDIRILMASINA ve Mahkemenin 02.07.2013 günlü, 2012/220 Esas, 2013/172 Karar sayılı kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince bu gerekçelerle BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.