MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 566 parsel sayılı ....206,... metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ... oğlu ..."nın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve hükmen tescil edilmiştir. Davacılar ... ve müşterekleri, taşınmazın kendi fiili kullanımlarında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Sulh Hukuk Mahkemesince; Asliye Hukuk Mahkemesinin önceki tarihli görevsizlik kararı üzerine mahkemenin görevsizliğine, görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın ilgili Yargıtay Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiş, Yargıtay .... Hukuk Dairesi"nin ........2014 günü 2014/23759 Esas ve 2014/19384 Karar sayılı ilamında uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğine ilişkin verilen karar üzerine Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar ..., ..., ... ve ..., dava konusu 566 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında, davalı ...’nın kullanımında olduğu belirtilerek Hazine adına tespit edilmiş ise de, taşınmazın babaları olan ... ... ...’e ait olup zilyetliğinde iken, ölümüyle mirasçılarına intikal ettiğini iddia ederek taşınmazın kendileri tarafından kullanıldığının beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle, ... ve Kadastro Müdürlüğünü hasım göstermek suretiyle ... Kadastro Mahkemesi"nin 2012/... Esas, 2013/... Karar sayılı dosyasında dava açmışlardır. Mahkemece Hazine"nin davaya dahil edilmesi için davacılara kesin süre verilmiş, bu süre içerisinde davacılar kesin sürenin gereğini yerine getirmemiş ve Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacılar tarafından kesin süreye riayet edilmediği gerekçesiyle davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm, Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleşmiştir. Aynı davacılar bu defa, ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin temyize konu iş bu dosyasında aynı sebebe dayanarak, dava konusu taşınmazın kendileri tarafından kullanıldığının beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle ... ve Hazineyi hasım göstermek suretiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Kadastro Mahkemesinin 2012/... Esas, 2013/... Karar sayılı dava dosyasında verilen kararın, iş bu dosya açısından kesin hüküm teşkil ettiği, ayrıca daha önce ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/376 Esas, 2013/316 Karar sayılı dosyasında aynı davacıların, dava konusu taşınmazın adlarına tescili istemiyle dava açıp, davadan feragat ettikleri bu nedenle davacıların davasının, artık dinlenemeyeceği kabul edilmek suretiyle davanın reddine dair hüküm kurulmuş ise de; verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Daha önce davacılar tarafından, Kadastro Mahkemesinin 2012/... Esas, 2013/... Karar sayılı dosyasında açılan dava sonucunda verilen karar, esasa ilişkin olmayıp, usule ilişkin olduğundan, temyize konu işbu dosya yönünden kesin hüküm oluşturmaz. Öte yandan, ..., ... ve ..., ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/376 Esas, 2013/316 Karar sayılı dosyasında, Hazine, ... ve kardeşleri ...’i hasım göstererek, dava konusu taşınmazın kardeşleri olan davalı ... ... ile birlikte adlarına tescili istemiyle irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak dava açmışlar, daha sonra ....06.2013 tarihinde davadan feragat etmişlerdir. ..., temyize konu iş bu dosyada davacı tarafta iken, ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/376 Esas, 2013/316 Karar sayılı dosyasında davalı tarafta olup, davadan feragat de etmemiştir. Kaldı ki, ... ... ...’in terekesi iştirak halinde bulunduğundan davacıların feragati terekeyi bağlamaz. Hal böyle olunca; mahkemece işin esasına girilerek, tarafların delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 03.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.