19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/6204 Karar No: 2015/16570 Karar Tarihi: 09.12.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/6204 Esas 2015/16570 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalılar, müşterek borçlu ve kefil oldukları kredi borcunu ödemedikleri için icra takibine alınmışlardır. Davacı banka itirazın iptali davası açarak davalılardan %40 oranında icra inkar tazminatı ve itirazın iptalini talep etmiştir. Mahkeme, hesaba dayanan bilirkişi raporu ile davalıların 15.385,90 TL borçlu olduğunu tespit ederek davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, icra takibi başlatılırken kefiller yönünden rehne müracaat zorunluluğu bulunmadığı ve kararın yanlış bir bilirkişi raporu ile verildiği gerekçesiyle kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kanun maddesine göre, alacaklının asıl borçludan öncelikle kefillere başvurması gerekmektedir.
19. Hukuk Dairesi 2015/6204 E. , 2015/16570 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili bankadan 04.11.2008 tarihli tarımsal kredi sözleşmesi ile 30.000,00 TL tarımsal kredi alan dava dışı ....ya davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını, asıl borçlunun krediyi süresinde ödemediğini, ihtarname ile hesabın kat edildiğinin davalılara tebliğ edildiğini, ihtarnameye rağmen borç ödenmeyince asıl borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini, aynı zamanda davalıların borca kefil olması nedeniyle ayrıca tahsilde tekerrüre esas olmamak kaydıyla ilamsız takip yolu ile icra takibine geçildiğini, davalıların ödeme emrine itiraz ettiklerini, itirazlarının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve % 40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, süresinde davaya cevap vermemişler, yargılama sırasında ise davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davalılar aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle takip dosyası ile banka kayıtları da değerlendirilmek suretiyle hesap yapılan ve denetime elverişli görülüp hükme esas alınan bilirkişi raporuyla, davalıların 15.385,90 TL borçlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı banka ile dava dışı ...ı arasında imzalanan 04.11.2008 tarihli kredi sözleşmesini davalılar 30.000,00 TL limitle kefil sıfatıyla imzalamışlardır. Davacı banka 13.12.2011 tarihinde icra takibine başlamış, ancak davalıların itirazı ile takip durmuştur. İcra takibinin başladığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümlerine göre alacaklının asıl borçlu ile birlikte kefile ya da öncelikle kefiller yönünden rehne müracaat zorunluluğu bulunmamaktadır. Somut olayda davacı bankanın hem rehnin paraya çevrilmesi yoluyla hem de kefiller yönünden ilamsız icra takibi yapmasında açıklanan nedenle bir usulsüzlük yoktur. Açılan itirazın iptali davasından sonra yapılan tahsilatların ise hükmün infazında icrada dikkate alınacağı kuşkusuzdur. Bu durumda mahkemece icra takip tarihi itibariyle kefillerin sorumlu oldukları miktarın tespiti ve buna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre hüküm tesis edilmesi hatalı görülmüş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 09.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.