Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/11813 Esas 2018/5864 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11813
Karar No: 2018/5864
Karar Tarihi: 05.06.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/11813 Esas 2018/5864 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/11813 E.  ,  2018/5864 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalının sürücüsü olduğu aracın müvekkilinin sürücüsü olduğu araca çarpması sonucu yolcu murislerin vefat ettiğini, müvekkilinin murislerin eşi ve babaları olduğunu, elem çektiğini beyanla, davacının ölen eşi nedeniyle 60.000,00-TL manevi, iki küçük kızının ölümü nedeniyle ayrı ayrı 60.000,00-’er TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek kanuni faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, açılan davanın kısmen kabulüne, eşinin vefatı nedeniyle 25.000,00 TL, kızı ..."ın vefatı nedeniyle 25.000,00 TL kızı..."ın vefatı nedeniyle 25.000,00 TL olmak üzere toplan 75.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 27/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Somut olayda davacı, eşini ve kız çocuklarını trafik kazasında kaybettiğinden ölen eşi nedeniyle 60.000,00-TL manevi, iki küçük kızının ölümü nedeniyle ayrı ayrı 60.000,00-’er TL’den toplam 180.000,00 TL manevi tazminat talep etmiş, mahkemece davacı için eşinin vefatı nedeniyle 25.000,00 TL, kızlarının vefatı nedeniyle ayrı ayrı 25.000,00’er TL’den toplam 75.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacı aynı zamanda murislerin bulunduğu aracın sürücüsü olup, onanarak kesinleşen ceza dosyasına göre davacının %50 oranında kusurlu, davalının %50 oranında kusurlu oluşu, faiz başlangıç tarihi (27/12/2012), sosyal ekonomik durum gibi hususlar dikkate alındığında, davacı için her bir muris nedeniyle hükmedilen manevi tazminatın miktarı bir miktar fazla olup hakkaniyet ve adalete uygun düşmediğinden, hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 05/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.