17. Ceza Dairesi 2016/15894 E. , 2018/14411 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık ..., sanık ...
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen 26.03.2013 günlü, 2012/6-1232 Esas ve 2013/106 Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, çalınan malın üçüncü kişiye satılması halinde; 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulanabilmesi için hırsızlık suçunun failinin, sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın, hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının tek başına yeterli olmadığı, failin bizzat pişmanlık göstererek, satın alan iyiniyetli ise; sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının yanında aynen geri verme veya tazmin suretiyle satın alanın zararını da gidermesi, kötü niyetliyse; satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati, kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerekir. Esasen iyiniyetli olan satın alanda bulunan ve hırsızlık suçuna konu olan eşyaya elkonulamaz. Hırsızlık suçuna konu eşyaya elkonulmasına rağmen, failin satın alandan aldığı para veya sağladığı menfaatin satın alana iade edilmemesi halinde, satın alana Devlet eliyle haksızlık yapılmış olur. Somut olayda, satın alan kötüniyetli 3. kişi olan sanık ..."in zararı giderilmediğinden 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin uygulanma koşulları bulunmadığı halde, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması, aleyhe temyiz olmadığından; Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden,bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; sanık ..."ün yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, eleştiri dışında, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde:
Sanık hakkında, TCK"nın 165. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunda uygulama imkanı bulunmayan aynı Kanun"un 168/1. maddesi uyarınca cezasından indirim yapılması ve sanığın tekerrüre esas mahkumiyeti bulunduğu halde 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması, aleyhe temyiz bulunmadığından; sanık hakkında kasıtlı suçtan mahkûmiyeti nedeni ile hak yoksunluklarına hükmedilmemesi, infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu için TCK"nın 165/1. maddesinde "altı aydan üç yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adli para cezası" yaptırımlarının her ikisinin de birlikte öngörüldüğü, yasada hapisle birlikte öngörülen adli para cezasının gün sayısının alt sınırının gösterilmediği hallerde aynı Yasa"nın 52/1. maddesi gereğince alt sınırın 5 gün olduğu, somut olayda sanık hakkında yüklenen suçtan dolayı alt sınırdan hapis cezası belirlendiği halde, adli para cezasında alt sınırdan uzaklaşılarak, 6 ay karşılığı fazla adli para cezasına hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, ""sanığın 5237 sayılı TCK"nın 165/1,62 maddeleri uyarınca 4 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına, TCK"nın 52/2. maddesi uyarınca bir günü 20,00 TL hesabıyla paraya çevrilmek suretiyle sanığın sonuç olarak 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına"" ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.