10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10973 Karar No: 2017/102 Karar Tarihi: 16.01.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/10973 Esas 2017/102 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/10973 E. , 2017/102 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi:İş Mahkemesi
Dava, hak sahibi konumundaki davalıya boşandığı eşiyle fiili birlikteliğine devam etmesi nedeniyle yersiz ödenen ölüm aylığının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Hakkında verilen boşanma kararı 18.12.2000 tarihinde kesinleşen davacıya, hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla 506 sayılı Kanun kapsamında bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca kesildiği anlaşılmakta olup, Mahkemece yapılan yargılama sonunda yazılı biçimde hüküm tesis edilmiştir.Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. Bu aşamada, davacı ile boşandığı eşinin birlikte yaşayıp yaşamadıklarının saptanmasına ilişkin olarak; davacının ve boşandığı eşinin uyuşmazlık konusu döneme ait belirlenen adreslerinde bölge/bölgeler yönünden kapsamlı Emniyet Müdürlüğü/Jandarma Komutanlığı araştırması yapılarak birlikte yaşama olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği ile 26.03.2013 tarihli Kurum denetmen raporu ekinde davacı ile boşandığı eşinin birlikte yaşadığını beyan ettiklerine dair tutanak bulunan ancak kimliği belli olmayan komşular ile davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığını davacı Kuruma ihbar eden şahsın kimliklerinin belirlenerek tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, böylelikle “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, davacı talebinin tahkiki ve işin esası incelenmek suretiyle araştırma yapılmaksızın davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 16.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.