14. Hukuk Dairesi 2016/880 E. , 2016/5800 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.04.2012 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi, kaynak irtifakının kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne dair verilen 14.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı maliki olduğu 319 parsel (135 ada 10 parsel) sayılı taşınmazını davalıya ait 317 (135 ada 8 parsel) sayılı taşınmaz içerisinde bulunan kaynak suyu ile önceden beri suladığını ayrıca bu sudan 362 parsel (133 ada 1 parsel) sayılı taşınmazdaki evinin içme suyu ihtiyacını da karşıladığını, davalının bu suyu kullanmasına engel olduğunu belirterek davalının suya elatmasının önlenmesini, kadim su hakkının tesipiti ile tapuya irtifak hakkı olarak tescilini istemiştir.
Davalı, davacının taşınmazındaki ağaçlarını kendisine ait sondaj kuyusu ile suladığını, davacının suya ihtiyacının olmadığını, dava konusu suyun sadece kendisine yeterli olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu olan 09.07.2012 tarihli bilirkişi raporunda "A" harfi ile gösterilen kaynak suyundan davacı ve davalının her şekilde (dinamo veya elle taşıma) eşit olmak üzere sulama ve içme suyu olarak yararlanma haklarının bulunduğunun tespiti ile davalının müdahalesinin önlenmesine, davacının kullanım hakkının tapuya irtifak hakkı olarak tescili talebinin ise reddine karar verilmiş olup davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Hüküm, Dairemizin 06.02.2014 tarih 2013/12432 Esas, 2014/1557 Karar sayılı ilamıyla, ilamda belirtilen gerekçeyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne, dava konusu ... Köyü 317 parselin kuzeyinde kadastro harici taşlık alandan çıkan ve fen bilirkişisi ..."in 22.05.2015 tarihli ek bilirkişi raporunun ekindeki krokide (A) harfi ile gösterilen yerden çıkan ve sonrasında 317 sayılı parsel içerisinde bulunan ve raporda (H) harfi ile gösterilen havuza aktarılan suyun birer haftalık periyodlarla davacı ve davalı tarafça kullanılmak üzere su rejimi kurulmasına, tarafların suyu kullanmaları için gerekli tesisleri ve elektrik giderlerini yarı yarıya sorumlu olmak üzere karşılamalarına, mevcut havuzdan taşınmaza suyun götürülmesi aşamasındaki tesislerin ise her bir taraf için kendisi tarafından karşılanarak oluşturulmasına, bu şekilde davalı tarafın müdahalesinin kısmen men"ine, içme suyu konusunda henüz belediyece içme suyunun şebekesinin tamamlanmadığı ve yakın zamanda tesisin tamamlanacağı belirtilmiş olmakla içme suyu olarak yaz aylarında ve çalışma mevsiminde (Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül ayları) içme suyunun yarı yarıya,
diğer dönemlerde davalı tarafça kullanılmasına, bu amaçla dava konusu yerde masrafları yarı yarıya karşılanarak içme suyunun toplanabileceği, kapalı havuz yapılıp ve bu havuza kullanılacak suyun miktarını ölçecek su saati takılarak eşit miktarda kullanılmasına, tesis masraflarının yine yarı yarıya taraflarca karşılanmasına karar verilmiştir.
Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Her ne kadar ... nün 09.12.2014 havale tarihli yazısında davacı ve davalıya içme suyu temin edildiğinin tespit edildiği bildirilmiş ise de dosya içerisindeki bilirkişi raporları ile tanık beyanlarından davacının evinde kullandığı suyun şebeke suyu olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, mahallinde yeniden keşif yapılarak şebeke suyunun evlere bağlandığının tespiti halinde tarafların içme suyu ihtiyacının kalmadığı, bağlanmadığının tespitinde ise tarafların içme suyu ihtiyacının bulunduğu yönünde değerlendirme yapılarak tarafların içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarına göre su rejimi kurulmalıdır.
Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.