17. Hukuk Dairesi 2018/2772 E. , 2018/5859 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı ... hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlıkları bulunmadığı, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile dava konusu un fabrikasına 03.11.2008 tarihinde diğer davalı ..."e sattığını belirterek, bu tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın görülebilmesi için gerekli borçlunun aciz halinin olmadığını, müvekkilinin dava konusu taşınmazda hissedar olduğunu ve şufa hakkı sahibi olarak zaten öncelikli satın alma hakkı olduğunu, taşınmazı raiç bedelden satın alarak ödemeleri banka aracılığı ile yaptığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ... vekili, müvekkili adına taşınmazların bulunduğunu ve aciz halinin olmadığını, satışın raiç bedelden yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı borçlu ..."un dava tarihi itibariyle tespit edilebilen malvarlığının borcu karşılamaya yeterli bulunmadığı, ... Müdürlüğü’nce tanzim edilen 22/10/2009 tarihli haciz tutanağının İİK"nun 143 ve 277. Maddeleri uyarınca borç ödemeden aciz vesikası niteliğinde olduğu, davalı vekilince hissedarlar arasında yapılan satışın şufa hakkı kapsamında tasarrufun iptali davasının istisnasını
oluşturacağı yönünde savunmada bulunulduğu ancak şufa hakkının rızai satışlar açısından söz konusu olabileceği, ... takibi neticesinde ödenmeyen alacağın karşılanması amacıyla yapılan cebri satışlarda şufa hakkının kullanılamayacağı, tasarrufun iptali davasının amacının da cebri satışa olanak sağlamak olduğu dikkate alındığında davalı vekilinin bu yöndeki savunmasına itibar edilemediğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK"nun 277 maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve davalı borçlu adına kayıtlı taşınmazlarını yapılan ... takdirlerine göre borcu karşılamaya yeterli olmadığı, davalı borçlunun aciz halinin sabit bulunmasına, davalıların amca-yiğen olarak aralarındaki tasarrufun İİK"nun 278/3-1 maddesi gereğince bağış niteliğinde olup iptali gerektiği gibi, dava konusu un fabrikası iş yeri niteliğinde olup İİK"nun 280.maddesindeki iş yeri devri koşullarının somut olayda gerçekleşmemiş bulunmasına, davalı ..."in dava dayanağı ... takibinden önce yasal Şufa hakkını yasanın öngördüğü şekilde kullandığının ispatlanmamış bulunmasına göre davalılar vekilinin ise aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Hükümde İİK"nun 297/2 bendi gereğince taraflara yüklenen borç ve hakların sıra numarası altında, açık ,şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Öte yandan HMK"nun 26.maddesine göre hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır ve ondan fazlasına karar veremez.
Somut olayda davacı alacaklı ... ada ... parseldeki 03.11.2008 tarihinde borçlu tarafından diğer davalı ..."e yapılan 3/6 oranındaki hisse devrine ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Tapu kayıtlarına göre 03.11.2008 tarihinde aynı yevmiye numarası ile dava konusu olan ... ada ... parsel ile birlikte dava konusu olmayan ... ada ... parseldeki hisse devride yapılmıştır.
Mahkemece, bu satışlardan sadece dava konusu olan ... ada ... parseldeki 3/6 hisse devrine ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekirken, yevmiye numarası belirterek, dava konusu olmayan ... ada ... parseldeki 3/6 hisse satışını da kapsar şekilde karar vermesi, infazda kuşku yarattığı gibi HMK"nun 26.maddesindeki taleple bağlılık ilkesini de zedelediğinden, usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Ne varki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK"nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nin 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1.bendindeki "... Tapu Müdürlüğünün 03/11/2008 tarihli 5353 yevmiye numaralı senedi ile davalılardan ... tarafından diğer davalı ..."ya yapılan TASARRUFUN İPTALİ ile" ibarelerin hükümden çıkartılarak, yerine " davalılar ... ile ... arasında 03.11.2008 tarihinde yapılan dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 3/6 hissesinin devrine ilişkin tasarrufun iptali" ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 05.06.2018 günü oybirliğiyle karar verildi.