11. Hukuk Dairesi 2015/8270 E. , 2016/1879 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10.06.2014 gün ve 2011/39-2014/351 sayılı kararı onayan Daire’nin 11.03.2015 gün ve 2014/17091-2015/3286 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, davalı banka nezdinde hesabı bulunan müvekkilinin, hesabından para çekme hususunda ..."ı vekil tayin ettiğini, ..."nun yetkili vekil ..."a verilen vekaletnameyi ibraz ederek ve onun adına sahte imza atarak müvekkiline ait hesaptaki paraları çektiğini, davalı banka yetkililerinin hiçbir kimlik veya imza kontrolü yapmadan yetkisiz kişiye müvekkilinin hesabındaki parayı ödeyerek mağduriyetine sebep olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000 TL"nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini 27.500 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, ihmalinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Bu kez davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen diğer karar düzeltme isteklerinin reddi gerekmiştir.
2- Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda, davacının, davalı banka nezdinde bulunan hesabında para bulunduğu, bu paranın çekilmesi hususunda davacının dava dışı ...isimli kişiye vekaletname verdiği, ancak davalı bankanın davacının hesabında bulunan parayı dava dışı İrfan isimli kişiye ödediği anlaşılmaktadır. Dava dışı, ...ile İrfan"ın ortak olduğu ve davacının hesabından çekilen parayı bu kişilerin danışıklı olarak çektikleri iddia edilmiş, bu nedenle de ceza mahkemesinde yargılanmışlardır. Her ne kadar, ceza yargılaması sonucunda sanıkların beraati yönünde hüküm kurulmuş ise de, bu kararın kesinleştiği dosya kapsamından anlaşılmamaktadır.
Ceza mahkemesi kararlarının, hukuk mahkemesine etkisi, hukukumuzda Türk Borçlar Kanunu"nun 74. maddesinde düzenlenmiş olup, hukuk hakimi ceza mahkemesinin kesinleşmiş kararları karşısında, esas hukuku bakımından ilke olarak bağımsız kılınmıştır. Bu ilke, ceza kurallarının kamu yararı yönünden bir yasağın yaptırımı, aynı uyuşmazlığı kapsamına alan hukuk kurallarının da, kişi ilişkilerinin Medeni Hukuk alanında düzenlenmesi, özellikle tazmin koşullarını öngörmesi esasına dayanmaktadır. Ancak, hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız değildir. Gerek öğretide ve gerekse Dairemizin yerleşik içtihatlarında, ceza hakiminin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusu ile hukuk hakiminin tamamen bağlı olacağı kabul edilmektedir. Diğer bir anlatımla, ceza mahkemesi kararlarında saptanan maddi olgular, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşır. Bundan ayrı, hukuk mahkemesinin, ceza mahkemesinde görülmekte olan bir ceza davasının sonuçlanmasını bekletici sorun yapması halinde, ceza mahkemesinin bu konuda vereceği kararı peşinen kabul etmiş olacağından, bekletici sorun yapılan ceza davası hakkında verilen karar, hukuk davasında kesin delil teşkil eder (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü 6. Baskı 2001, cilt:V, s:5153).
Tüm açıklamalar ışığında somut durum değerlendirildiğinde, dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yürütülmekte olan cezai yargılamanın hukuki sonuçlarının TBK"nın 74. maddesi çerçevesinde dikkate alınması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 11.03.2015 gün 2014/17091 Esas – 2015/3286 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, hükmün bu bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin diğer karar düzeltme isteklerinin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 11.03.2015 gün 2014/17091 Esas – 2015/3286 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, hükmün davalı yararına bu nedenle BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harçlarının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 23.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
08.03.2016 - S/Ö