Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2020/11192 Esas 2021/639 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/11192
Karar No: 2021/639
Karar Tarihi: 28.01.2021

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2020/11192 Esas 2021/639 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişinin çocuğu kaçırması ve alıkoyması suçundan mahkumiyet ve çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan beraat kararı verdi. Temyiz sürecinde, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın dava sürecine katılma hakkı olup olmadığı tartışıldı. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun aldığı karara göre, Bakanlığa bildirimde bulunmanın zorunlu olmadığı kabul edildi ve bu nedenle Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükümleri temyize hakkı bulunmadığı ortaya çıktı. Sanık müdafisi, çocuğun kaçırılması ve alıkoyması suçunun üst sınırının iki yıl veya daha az süreli hapis cezası gerektirdiğini ve bu nedenle mahkumiyet hükmünün basit yargılama usulüne göre verilemesi gerektiğini savundu. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 7188 sayılı kanunla eklenen geçici 5. maddesinin bazı ibareleri Anayasaya aykırı bulunarak iptal edildiğinden, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldı. Bu nedenle, hükmün bozulması kararlaştırıldı. Kararda, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 237/2. maddesi hakkında da bilgi verildi.
14. Ceza Dairesi         2020/11192 E.  ,  2021/639 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
    HÜKÜM : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemi çocuğun kaçırılması ve alıkonulması kabul edilerek bu suçtan mahkumiyet, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan beraat

    İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
    Bakanlık vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi gereğince davaya katılma hakkı bulunan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re"sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca yapılan toplantı sonucunda verilen 13.12.2019 gün ve 2019/6 Esas, 2019/7 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Bakanlığa bildirimde bulunulmasının zorunlu olmadığının kabul edilmesi ve 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesine göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükümleri temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
    Sanık müdafisinin mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    Sanığın işlediği çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunun üst sınırının iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektirmesi ve mahkemece mahkumiyet hükmü kurulmasının ardından 17.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesindeki basit yargılama usulüne dair kanuni düzenlemeden sonra 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1/c bendine yönelik olarak 19.08.2020 günlü, 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarih ve 2020/16 Esas-2020/33 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, aynı bentte yer alan “basit yargılama usulü” yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmesi karşısında, anılan karara istinaden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görüldüğünden, esası incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.01.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.