Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2292
Karar No: 2017/6232
Karar Tarihi: 24.04.2017

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2017/2292 Esas 2017/6232 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2017/2292 E.  ,  2017/6232 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 14.03.2016 tarih ve 2015/28825 Esas, 2016/7301 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Sair karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de;
    Borçlular vekili icra mahkemesine başvurarak, müvekkilleri hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takibin kesinleşmesinden sonraki devrede oluşan zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep etmiş, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmiştir.
    Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, olayda, takip dayanağı senedin tanzim tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 661, 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK"nun 661. maddesi uyarınca; bonolar için 3 yıllık zamanaşımı öngörülmüştür. Diğer yandan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 133. maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan TTK’nun 662. maddesinde; “müruruzaman; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir” hükmüne yer verilmiştir.
    Anılan maddede mücerret dava açılmasından söz edilmekte olup, bu davanın kimin tarafından açılacağı hususunda bir açıklık bulunmamaktadır. TTK"nun 662. maddesinde belirtilen dava açılması ibaresinden, esas olarak, kambiyo senetlerine ilişkin bir alacak dolayısıyla alacaklı tarafından borçlu hakkında açılan alacak davasının anlaşılması gerekir. Ancak borçlu tarafından açılacak davada, alacaklı durumundaki davalının, savunmalarını def’i yolu ile ileri sürmesi halinde, borçlu tarafından alacaklı aleyhine açılan menfi tespit davasının da zamanaşımını keseceğinin kabulü gerekir. Nitekim, Yargıtay HGK’nun 20.1.1996 tarih ve 1996/12–654 Esas, 1996/805 sayılı kararı ile de aynı ilke kabul edilmiştir.
    ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/402 Esas-2009/216 Karar sayılı kararının yapılan incelemesinde; takip dayanağı bonodan kaynaklı borçları olmadığı iddiası ile 05.10.2007 tarihinde borçlu-keşideciler ...ve ... tarafından alacaklı-lehtar ... hakkında menfi tespit davası açıldığı, davada alacaklı ... vekilinin, davaya karşı savunmalarını def"i yoluyla bildirerek davanın reddine karar verilmesini istediği, mahkemece, menfi tespit davasının reddine karar verildiği ve kararın
    01.04.2010 günü kesinleştiği görülmüştür. Bu durumda, menfi tespit davasının reddine yönelik bu mahkeme kararının, davaya karşı def"ilerini vekil tayin ederek ileri süren alacaklı ... yönünden de bağlayıcı olduğu ve kararın kesinleşme tarihi olan 01.04.2010 tarihine kadar zamanaşımının işlemeyeceği tartışmasızdır.
    Somut olayda menfi tespit davasının reddine ilişkin kararın kesinleşme tarihi olan 01.04.2010 tarihinden itibaren 3 yıl içerisinde, alacaklı vekilince borçlular hakkında 20.05.2011 ve 18.09.2012 tarihinde haciz, 14.5.2013 tarihlerinde avansı da yatırılmak suretiyle satış talepleri yapılmış olmakla, şikayet tarihi olan 11.06.2015 tarihinde henüz zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
    O halde, mahkemece, borçluların icranın geri bırakılmasına ilişkin şikayetlerinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, Dairemizce kararın belirtilen nedenle bozulması gerekirken, onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir.
    SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 14.03.2016 tarih ve 2015/28825 Esas, 2016/7301 Karar sayılı onama ilâmının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi