Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/3441 Esas 2017/4977 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3441
Karar No: 2017/4977
Karar Tarihi: ...06.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/3441 Esas 2017/4977 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2017/3441 E.  ,  2017/4977 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 166 ada ... parsel sayılı 2776 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının edinme sebebinde 6831 sayılı Yasa"nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu ve taşınmazın ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... zilyetliğinde bulunduğu belirtilerek tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve ....04.1996 tarihinde hükmen tescil edilmiştir. 2009 yılında 3402 sayılı Yasa"nın Ek-.... maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosuna esas olmak üzere düzenlenen güncelleme listesi ile taşınmazın ..., ..., ..., ..., ......., ... ve ... kullanımında olduğu şerhi verilmiş, sonrasında 6292 sayılı Yasa gereğince yapılan satış neticesinde 39657/277600"er hisse ... ve ..., ..., ........, ..., 39657/138800 hisse ... ...., .../277600 hisse Hazine adlarına tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın tamamen kendi zilyetliğinde olduğu iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle ........2014 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı ... özetle, çekişmeli 166 ada ... parsel sayılı taşınmazın tamamen kendi zilyetliğinde bulunduğunu ancak 2B arazisinin satışı yoluyla kendisiyle birlikte diğer davalılar adına da hisseli olarak tescil edildiğini belirterek, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile tamamının kendi adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece, ........2009 tarihinde güncelleme çalışmaları yapılmışsa da bu sırada taşınmazların zilyet ve yüzölçümlerinde değişiklik yapılmadığı, davacının güncelleme çalışmalarına karşı değil, tesis kadastrosundan önceki sebebe dayanarak dava açtığı, buna göre Kadastro Kanunu’nun .../.... maddesi gereğince hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına, usul ve Yasa’ya uygun düşmemektedir. Dava esasen, 6292 sayılı Yasa gereği davalılara yapılan satış işleminin ve bunun sonucu oluşan tapu kaydının yolsuz şekilde oluştuğu iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, kadastro öncesi hukuki sebebe dayanmamaktadır. Bu nedenle, Kadastro Kanunu"nun .../.... maddesinde öngörülen hak düşürücü süre burada uygulanamaz. Hal böyle olunca işin esasına girilerek araştırma ve inceleme yapılıp bir karar verilmesi gerekirken Mahkemece davanın nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek davanın hak

    düşürücü süre nedeniyle reddine dair hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,
    ....06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.