18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/21696 Karar No: 2017/3735 Karar Tarihi: 04.04.2017
Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/21696 Esas 2017/3735 Karar Sayılı İlamı
18. Ceza Dairesi 2015/21696 E. , 2017/3735 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1) TCK"nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceği öngörülmüştür. Somut olayda, sanığın iddianamede anlatılan ve Mahkemece kabul edilen "siz kim oluyor da benim üstümü arıyorsunuz, burası Şırnak mı, İdil mi ben teröristmiyim, sizi üst müdürünüze şikayet edeceğim, sizi buradan sürdüreceğim, vurun vurun suratıma da vurun ki, sizi en uzak yere süreyim" şeklindeki sözleri, tartışmanın bütünü ve söylendiği bağlam içinde değerlendirildiğinde, sanığın anılan sözleri şikayette bulunacağını bildirme maksadıyla ifade ettiği, katılana yönelik tehdit niteliğinde olmadığı ve dolayısıyla görevi yaptırmamak için direnme suçunun oluşmadığının gözetilmemesi, 2) Kabule göre de; a) Sanığın eylemini birden fazla görevliye karşı gerçekleştirmesine rağmen TCK’nın 43/2. maddesi uygulanmaması, b) TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkması, c) TCK"nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkûm olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ...’un temyiz nedenleri yerinde görülmekle ile tebliğnamedeki düşünceye kısmen uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04.04.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.