Davacı tarafından açılan iflasın ertelenmesi davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili şirketin matbacılık alanında faaliyette bulunduğunu, 2008 yılında tüm dünyayı etkileyen ekonomik kriz ve şirket ortaklarından ayrılmalar nedeniyle müvekkili şirketin ekonomik olarak sıkıntıya düştüğünü ve borca batık hale geldiğini, ancak uygulanacak iyileştirme projesi ile müvekkilinin bu durumdan kurtulabileceğini ileri sürerek, iflasın ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Müdahiller vekili, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı şirketin sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olması ve uygulanması halinde borçtan kurtulabileceği gerekçesiyle davanın kabulüyle davacı şirketin iflasının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmiştir. Kararı, bir kısım müdahil vekili temyiz etmiştir. Dairemizin 06.03.2012 gün ve 2011/4686 E., 2012/1701 K. sayılı ilamı ile mahkeme kararının bozulması üzerine, mahkemece ilgili bozma ilamına uyularak bilirkişi kurulundan rapor alınarak yapılan yargılama sonunda, davacı şirketin borca batıklık halinin ortadan kalktığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.