11. Hukuk Dairesi 2015/7261 E. , 2016/1853 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/02/2015 tarih ve 2013/815-2015/102 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı ... San. Tic. A.Ş. tarafından 1528 koli gıda cinsi emtianın ... Merkezleri Tic. A.Ş. İsimli firmaya satılmış olup anılan emtianın ..."den ..."ya taşıma işinin müvekkili şirkete 08.07.2011-2012 vadeli Yurt İçi Taşıyıcı Sorumluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı ... Lojistik.... Ltd. Şti. tarafından üstlenildiğini, sigortalı tarafından taşıma işinin davalı alt taşıyıcı şirkete devredildiğini, malların ..."ya nakledilmek üzere ..."ın maliki olduğu ... plakalı vasıtaya yüklendiğini, dava dışı araç sürücüsü ..." in rahatsızlanması üzerine aracı 04.08.2011 günü Kaynaşlı da Aydınlar Lokantası önüne park ederek hastaneye gittiğini, aynı gün hastaneden döndüğünde araç ile içindeki emtiaların yerinde olmadığını gördüğünü, savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, meydana gelen hasar nedeni ile sigortalıya 57.193,00 TL tazminatın 10.10.2011 tarihinde ödendiğini, hırsızlık olayından davalı nakliyeci ve araç malikinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, müvekkilinin sigortalısının halefi olduğunu iddia ederek 57.193,00 TL tazminatın 10.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının taşıyıcının yerine geçerek ancak taşıyıcının açacağı bir davayı açabileceğini, TTK"nın 787. maddesi uyarınca müvekkili firmanın alt taşıyıcı olarak kabul edilmesi halinde ziya ve hasarın müvekkili firmanın taşıma yaptığı bir zaman içerisinde meydana gelmediğinden müvekkilinin ziya ve hasar nedeni ile bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin davacı ... şirketinin sigortalısı...Nakliyat arasında bir taşımacılık sözleşmesinin olmadığını, herhangi bir sorumluluğu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, sigortacının halef olduğu dava dışı sigortalı...Lojistik Ltd. Şti."nin ana nakliyeci olduğu, davalının alt nakliyeci firma fiili taşıyıcının ise aleyhine hüküm tesis edilip kesinleşen ... olduğu, dava dışı sigortalı...Lojistik taşıma sonucunda meydana gelen zarardan dolayı zarar görene karşı sorumlu olduğu, bu sorumluluğu da kendi sigorta şirketi davacı aracılığı ile ödeme yaparak yerine getirildiği, 6102 sayılı TTK"nın 787. maddesinde taşıyıcı aleyhine
açılacak tazminat davalarının ilk veya sonuncu taşıyıcı aleyhine ikame edilmesi gerektiği, bu davanın aradaki bir taşıyıcı aleyhine açılabilmesi için ziya ve hasarın bu taşıyıcının taşıdığı zaman içerisinde meydana geldiğini ispat etmek gerektiği, TTK"nın 787 maddesi 2. fıkrasında ise bir taşıyıcının mesul olmadığı fiillerden dolayı tazminat vermesi veya bu yüzden aleyhine dava açılırsa doğrudan doğraya kendisinden önce gelen taşıyıcıya yahut mesul olmaları lazım gelen aradaki taşıyıcılara rücü hakkının olduğunun belirtildiği, TTK 784 ve 787 maddeleri uyarınca üst taşıyıcılar ve alt taşıyıcılar arasında müteselsil sorumluluk hükümlerinin uygulanmayacağının yargı kararlarında ve öğretide kabul edildiği, davalının aradaki taşıyıcı olduğu, zararın fiili taşıyıcı olan ..."a ait araç ile taşıma işinin gerçekleştirildiği zaman içerisinde meydana geldiğinin subuta erdiği, davacının sigortalısı dava dışı taşıyıcının ödenmiş olan tazminatdan dolayı davalı şirkete rücu talebinin yerinde olmadığı, davacı ... şirketi her ne kadar bilirkişi raporundan sonra temlik hükümleri uyarınca talebini ıslah etmiş ise de; 6098 sayılı Borçlar Kanunu"nun 188. maddesi uyarınca borçlunun devredene karşı sahip olduğu savunmalarını devralana karşı da ileri sürebileceği düzenlemesiyle davalının savunmalarını yine temlik hükümleri uyarınca da ileri sürebileceği ve TTK"nın ilgili maddelerinde düzenlenen ve açıklanan sebeplerle davacının ödenmiş olan hasar tazminat bedelinin davalıdan talebinin yerinde olmadığı, fiili taşıyıcı aleyhine açtığı davanın kabul ile sonuçlanıp kesinleşmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 22/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.