11. Hukuk Dairesi 2016/614 E. , 2016/1852 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25/12/2014 tarih ve 2014/100-2014/1083 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile yapmış olduğu anlaşmaya istinaden kendisine ait araçla Kartal"da bulunan askeri dikimevinin personelini taşıma işini yaptığını, yapılan işin bedeli olarak müvekkiline aylık 3.245 TL ödenmesinin kararlaştırıldığını, bir süre sonra davalının, müvekkiline ödemesi gereken ücretleri eksik ödediği gibi son ayları ise hiç ödemediğini, bu şekilde müvekkilinin davalı şirket nezdinde ödenmeyen 6.573 TL alacağının birikmiş olduğunu, müvekkilinin yapılmayan ödemelere ilişkin ayların faturalarını keserek davalıya ihtarname ile tebliğ ettiğini ancak davalı tarafın kötüniyetli olarak faturaları iade ettiğini, davalının hakkında başlatılan icra takibine de haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu ileri sürerek, itirazının iptali ile takibin devamına, %40"dan aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili şirketten bir alacağının bulunmadığını, söz konusu faturalara dair ödememe iddialarının doğru olmadığını, ayrıca davacının müvekkili ile aralarında akdedilen İşbaşı Sözleşmesinin 8. maddesine aykırı hareket etmesi nedeniyle asıl borçlu tarafın davacı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının, davalı şirkete 2008-2009 yıllarında yapmış olduğu taşıma hizmeti bedellerine karşılık düzenlediği faturalara, davalı şirketin herhangi bir itirazda bulunmadığı gibi yevmiye defterlerine de kaydedildiği, davalının bu fatura bedellerini davacıya ödediğini ispat edemediği, buna göre davacının, davalı şirketten 2009 yılı Ocak ayından 3.245 TL Şubat ayında da 2.950 TL olmak üzere toplam 6.195 TL alacağının olduğu, ayrıca davacının bu alacaklarının ödenmesi için davalıya gönderdiği ihtarnameye istinaden işlemiş temerrüt faizi ile noter masraflarını da talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının 6.195 TL asıl alacak, 193,63 TL işlemiş faiz ve 82,57 TL noter masrafı olmak üzere toplam 6.471,13 TL yönünden takibin devamına, asıl alacak miktarı likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 331,53 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 22/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.