13. Ceza Dairesi 2017/349 E. , 2017/1114 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
02.12.2016 gün ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 36. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’nun 307. maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesi değiştirilerek;
"Direnme kararları, kararına direnilen daireye gönderilir. Daire, mümkün olan en kısa sürede direnme kararını inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir”... şeklindeki düzenleme karşısında, yerel mahkemece verilen direnme kararı üzerine Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilen dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulunca Dairemize gönderilmekle;
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak,
Suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay"ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekir.
İncelenen dosya kapsamından;
Dairemizce ilk hükmün; "Suça sürüklenen çocuğun tüm aşamalarda ısrarlı savunmalarında şikayetçinin çantasını çalan kişi olarak görüntülerde tespit edilen kişinin kendisi olmadığını iddia etmiş olması karşısında, öncelikle bahse konu kamera kayıtlarında tespit edilen kişinin suça sürüklenen çocuk olup olmadığı hususunda tereddüte mahal bırakmayacak şekilde uzman bilirkişi raporu alındıktan sonra kanıtların bir bütün halinde değerlendirilerek sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi," nedeniyle bozulmasından sonra, yerel mahkemece yeni araştırma yapılarak sanığın benzer savunma ileri sürdüğü ilamlar çıkartılmış dosya arasına alınmış, bu kez önceki kararda yer almayan; " ...savunmada belirttiği İstanbul 5. ve 6. Çocuk Mahkemesi dosyaları araştırıldığında, sadece 6. Çocuk Mahkemesinin 2014/260 ve 2014/457 Esas sayılı dosyalarında bu tür savunma yapılmış olduğu; ancak bir dosyada görüntülerdeki kişinin..., diğerinde de... olduğunu söylediği; kendisinin de kime benzetildiği konusunda kesin kanaat sahibi olmadığı; nitekim mahkemece de bu savunmalara itibar edilmemesi sebebiyle mahkumiyet hükmü kurulmuş olduğu" şeklindeki yeni ve değişik gerekçeyle direnerek sanığın ilk hükümdeki gibi mahkumiyet kararı verilmiştir.
Bu itibarla, yerel Mahkemenin son uygulaması direnme kararı niteliğinde olmayıp, ilk hükümde yer almayan ve bozmadan sonra elde edilen delillere dayanılarak yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurulmuş olması nedeniyle yeni hüküm niteliğinde kabul edilmek suretiyle yapılan temyiz incelemesinde;
Önceki bozma ilamında da belirtildiği üzere suça sürüklenen çocuğun tüm aşamalarda ısrarlı savunmalarında şikayetçinin çantasını çalan kişi olarak görüntülerde tespit edilen kişinin kendisi olmadığını iddia etmiş olması karşısında, öncelikle bahse konu kamera kayıtlarında tespit edilen kişinin suça sürüklenen çocuk olup olmadığı hususunda tereddüte mahal bırakmayacak şekilde uzman bilirkişi raporu alındıktan sonra kanıtların bir bütün halinde değerlendirilerek sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 13.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.