Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/4960 Esas 2014/6334 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4960
Karar No: 2014/6334
Karar Tarihi: 16.10.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/4960 Esas 2014/6334 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/4960 E.  ,  2014/6334 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 11/02/2014
    NUMARASI : 2012/120-2014/39

    Taraflar arasındaki tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. M.. Ö.. ile davalı vekili Av. S.. Y.."nün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi iken ortaklık haklarını dava dışı A.. Ö.. devrederek 1993 yılında ortaklıktan ayrıldığını, aynı yıl ortaklığa yeniden alınması için yaptığı başvurunun kabul edildiğini, 1994 yılında yapılan genel kurula katıldığını, bu genel kurulda ortak sayısının 44"te dondurulduğu gerekçesiyle, üyelik haklarından yararlandırılmadığını, bu nedenle 1997 yılında dava dışı E.. E.. üyeliğini devraldığını ve 2002 yılına kadar ortaklık ilişkisini sürdürdüğünü, 1993 yalında kazanılan üyelik sıfatı bir başkasına devredilmediği halde müvekkilinin haklarının kullandırılmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, 09.04.1994 tarihli genel kurul kararı ile ortak sayısının 44 olarak dondurulduğunu, davacının dava açma hakkının yitirildiğini, 1998-2001 döneminde davacının müvekkili kooperatifin başkanlığını yaptığı halde, bu hisse ile ilgili iddiasını gündeme getirmediğini, sadece hazirun listesine sonradan adını yazdırmakla hak sahibi olduğunu iddia etmenin iyiniyetle bağdaşmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece Dairemizin 13.04.2012 gün ve 1118 E., 2809 K. sayılı bozma ilamına uyulalarak, bilirkişi kurulundan rapor alınmış ve davacının davalı kooperatife üç kez ortak olduğu, ilk ortaklığın dava dışı A.. Ö.. devredildiği, bundan sonra davacı adına yeniden ortaklık tesis edildiği, bu ortaklığın 09.04.1994 tarihli genel kurulda alınan kararla düşürüldüğü, bu genel kuruldan sonra 26.06.1995-27.03.1996-15.06.1997 tarihli genel kurullara davacının davet edilmediği ve katılmadığı, davacının bu ortaklığa yönelik olarak, davalı kooperatife herhangi bir aidat ödemesi yapmadığı, davacı ile davalı arasında ortaklığın kabullendiğini gösteren herhangi bir işlem veya yazışmanın olmadığı, bu durumda davacının talebinin TMK"nın 2. maddesinde düzenlenen iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, davacının 1998-2001 döneminde davalı kooperatifin başkanı olmasına rağmen dava konusu hisseye ilişkin bir iddia gündeme getirmediği, davacının talep konusu üyelik sıfatını taşımadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.