19. Hukuk Dairesi 2015/9602 E. , 2015/16530 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit ve alacak davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hükmün kesinleşmiş olması nedeniyle yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, birleşen alacak davasının kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde birleşen davada davalı... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, davalı şirket elinde bulunan çekten dolayı borcu olmadığını ileri sürerek çeke dayalı menfi tespit kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleştirilen davada davacı vekili, çeke dayalı olarak davalılardan 40.000 TL. alacağı olduğunu iddia ederek bedelinin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; üç kez takipsiz kalan davanın HUMK"nın 409/5 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 08.03.2010 tarih ve 2010/910-2447 E.K. Sayılı ilamıyla "....Asliye Ticaret Mahkemesinin 2003/12 esas, 2008/393 karar sayılı dava dosyasının iş bu dava ile 19.06.2008 tarihinde birleştirildiği anlaşılmaktadır.Birleştirilen dosyalar bağımnsızlıklarını koruduklarından her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalıdır. Somut olayda mahkemece bu dosya ile birleştirilen....AsliyeTicaret Mahkemesinin 2003/12 esas sayılı dava dosyası hakkında bir hüküm kurulmamış olduğu gibi, birleşen dosyanın taraflarının karar başlığında gösterilmemiş olması dahi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir" gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, mahkeme kararının asıl dava yönünden kesinleştiği, mahkeme dosyası ile birleştirilen.... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2003/12 E. 2008/393 Karar sayılı dosyasında da davanın üç kez takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle,.... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2003/12 E sayılı davanın HUMK."un 409/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, asıl dosya ise daha önce kesinleştiğinden bu konuda karar oluşturmaya yer olmadığına karar verilmiş, hüküm birleştirilen dosya davacısı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan Dairemiz bozma ilamında; “..birleştirilen davalar bağımsızlıklarını korurlar. Dairemiz bozma kararı birleştirilen dosya taraflarına tebliğ edilip taraf teşkili sağlanması gerekirken bu yönün göz ardı edilerek bozma kararından sonra birleştirilen dosyanın üçüncü kez takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilmiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; birleşen davaya dayanak teşkil eden çekin davalı keşideci... tarafından düzenlenilmek suretiyle diğer davalı..."ne verildiği ve bu davalı tarafından da borca karşılık olarak ciro edilmek suretiyle davacıya verildiği, her iki davalı arasındaki temel ilişkinin kesinleşen...Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2013/236E sayılı dava dosyası ile belirlendiği, her ne kadar gerek İcra Hukuk Mahkemesinde gerekse Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan imza incelemeleri neticesinde davaya konu olan çekte bulunan imzanın davalı keşideci... yetkili temsilcisinin eli ürünü olmadığı belirlense de bu çeke ilişkin olarak 24/08/2012 tarih ve... no"lu tediye makbuzunun düzenlenmiş olması da dikkate alındığında davalı keşideci... yetkilisinin ceza dosyası kapsamı ile de belirlendiği üzere sahte ve değişik imzalar atmak suretiyle belgede sahtecilik suçunu işlediğinden keşideci ile lehtar arasında temel ilişkinin bulunduğu sabit olduğundan iyi niyetli hamil olarak çeki elinde bulunduran davacının davalılardan alacaklı olduğu gerekçesiyle, davacı .... tarafından davalı ... aleyhine açılan menfi tespit davasına ilişkin mahkemece verilen açılmamış sayılma kararı daha önce kesinleşmiş olduğundan bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, bu dosya ile birleşen ve davacı ... tarafından açılan davanın kabulü ile 40.000,00TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek artan ve eksilen oranlarda ( %72 oranının geçmemek kaydı ile) reeskont faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm birleşen davada davalı... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, birleşen davada davalı... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Birleşen dava, davacı hamilin çeke dayalı alacağının tahsili için davalılar lehtar ciranta ile keşideciye karşı açılan alacak davası istemine ilişkindir. Somut olayda dava konusu çekte keşideci olarak bulunan davalı... yetkilisi tarafından imzalanmadığı tarafların kabulünde olup mahkeme gerekçesine konu ceza mahkemesi kararının sadece hakkında mahkumiyet kararı verilen kişi yönünden maddi olguyu tespite yaramaktadır. Bunun dışında tüzel kişilik olan davalı şirket yönünden bağlayıcı olmadığı gözetilmeksizin dosya içeriğiyle bağdaşmayan yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu nedenle BOZULMASI gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle birleşen dosyada davalı....nin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı şirket yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.