10. Hukuk Dairesi 2016/9619 E. , 2017/47 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle davalı ...’a yersiz ödenen aylıkların tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali,%20 az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı 13.09.2001 tarihinde kesinleşen ve 30.12.2011 tarihinde yeniden evlenen davalıya, hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla 506 sayılı Kanun kapsamında bağlanan ölüm aylığı davalının boşandığı dönemde eski eşiyle fiilen birlikte yaşadığının 19.03.2012 tarihli AZ 2012/41 sayılı sosyal güvenlik denetmen raporu ile tespit edilmesi üzerine 25.10.2008 tarihi itibariyle kesilmiş olup, davalıya 25.10.2008-24.01.2012 tarihleri arasında yersiz ödenen 23.117.65 TL aylıklar nedeniyle borç tahakkuk ettirildiği, davacı Kurum tarafından yapılan ilamsız icra takibine davalının itiraz etmesi üzerine iş bu davayla itirazın iptali ile %20 az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesinin talep edildiği, mahkemece de davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.
İnceleme konusu davada; 19.03.2012 tarihli denetmen raporunda 16.03.2012 tarihinde davalının ikamet adresine gidildiği, daire 3’de mukim yaşlı bir bay ile daire 6’da mukim yaşlı bir bayan ile yapılan görüşmede her iki apartman sakininin de davalı ve eşi ...’ın yaklaşık yirmi senedir giriş katta daire 2’de birlikte ikamet ettiklerini beyan ettikleri ancak yazılı ifade vermekten imtina ettikleri tespit edildiğinden apartmanın 3 ile 6 nolu dairelerinde ikamet eden bu kişiler ve apartmanda veya çevrede ikamet etmekte olan diğer komşular tespit edilerek mahkemede tanık olarak dinlenilmelidir.
... denetmen raporundaki yazılı ifadesinde boşandıktan sonra eşinin ...’ye gittiğini, bir süre de ..."da kaldığını bildiğini, ... da yazılı ifadesinde boşandıktan sonra ...’de üç ay kadar kaldığını daha sonra ...’de çeşitli yerlerde 5-6 sene kaldığını, son 2-3 senedir de ... Mahalle ... Bulvarı ...... adresinde kaldığını beyan ettiği, diğer illerde kaldığı adreslerle ilgili bilgi vermediği, aynı zamanda adres bilgileri raporuna göre davalı ve eşinin 2007 yılı TÜİK adreslerinin ... ...olduğu görüldüğünden davalı ve eşinin boşanılan dönemle ilgili tüm adreslerinden yöntemince zabıta araştırması yapılmalı eksik hususlar giderildikten sonra “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirilmeli elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde bulundurulmaksızın, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.01.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.