16. Hukuk Dairesi 2015/10327 E. , 2017/4959 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... - ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 314 ada ... parsel sayılı 787,84 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu gerekçesiyle, beyanlar hanesinde taşınmazın ... ...’in kullanımında olduğu ve üzerindeki ev ve müştemilatın da kendisine ait olduğu şerhi yazılmak suretiyle arsa vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, 03.....2013 tarihinde imar uygulaması sonucu 475 ada ... parsel numarası alarak ....095,... metrekare yüzölçümlü olarak tescil edilmiştir. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 314 ada ... parsel sayılı taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil istemiyle 07.....2010 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 314 ada ... parsel (imar uygulaması sonucunda 475 ada ... nolu parsel) sayılı taşınmazın 27.01.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporundaki krokide (A) harfiyle gösterilen 787.84 metrekare miktarındaki yerin davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline, aynı krokide (B) harfiyle gösterilen 307.27 metrekare miktarındaki yerin Hazine adına ipkasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., dava konusu 314 ada ... parsel sayılı taşınmazın kendisine satış yoluyla intikal ettiğini, bayileriyle birlikte taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin 70 yılın üzerinde olduğunu belirterek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Davalı Hazine, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; dava konusu taşınmazın 1973 yılında Belediye tarafından ... ...’ye satılarak zilyetliğin devredildiği, Belediyelerin zilyetlikle taşınmaz edinmeleri mümkün olmasa da Belediye kurulmadan önceki süre içerisinde Köy Tüzel Kişiliği tarafından taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap edildiği, bu şekilde kazanılan mülkiyetin yeni kurulan Belediye’ye geçtiği, taşınmazın yasaya uygun olarak encümen kararı ile satılarak zilyetliğin devredildiği, tespitten önce davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına, usul ve Yasa’ya uygun düşmemektedir. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve davacı tanıkları genel olarak; çekişmeli taşınmazı 1970’li yıllarda ... ...’nin ... Belediyesi’nden satın aldığını, ancak bu yeri fiilen kullanmadığını, ..., ... yıl evvel davacıya sattığını, davacının da satın aldıktan sonra üzerindeki evi yapıp kullanmaya başladığını, tutanakta adı geçen ... ...’in davacının kardeşi olup taşınmazla ilgisi olmadığını beyan etmişlerdir. Mahkemece, .... Belediye Başkanlığı’ndan getirtilen ....09.1973 tarihli kararla davacı bayisi olduğu belirtilen ... ...’ye satışı yapılan taşınmazın dava konusu taşınmaz olup olmadığı keşifte hudutları sorulmak suretiyle belirlenmemiş ise de; satılan taşınmazın dava konusu taşınmaz olduğu kabul edilse dahi ... ...’nin taşınmazı ekonomik amaca uygun olarak kullanmadığı, davacının bu kişiden satın aldıktan sonra ev yapıp kullanmaya başladığı beyanlarla sabittir. Davacının taşınmazı kullanmaya başladıktan sonra kadastro tespitine kadar geçen süre ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun .... maddesi gereğince öngörülen ... yıllık süreyi doldurmamaktadır. Bu durumda davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının oluşmadığı göz önünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile davanın kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, ....06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.