17. Ceza Dairesi 2019/10020 E. , 2020/721 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süreleri ve kararların nitelikleri ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan verilen hükümlerin yapılan incelemesinde;
Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezaların miktarları ve türlerine göre; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasa"nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, sanıklar ..., ...’in temyiz istemlerinin 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümlerin incelemesinde;
UYAP kayıtlarına göre, suç tarihinde güneşin doğuş saatinin 07.11 olduğu, saat 06.11’e kadarki zaman diliminin gece olarak kabul edilmesi gerektiği, olayı gören tanık anlatımına göre sanıkların saat 05.20 sıralarında olay yerinde görüldüğü ve saat 05.40 sıralarında devriye görevi yapan polis ekiplerine hırsızlık anonsu üzerine sanıkların yakalanması karşısında; hırsızlık suçunun gece vakti işlendiğinin kabulü gerekirken, 5237 sayılı TCK"nun 143. maddesi gereğince artırım yapılmayarak eksik cezaya hükmedilmesi, aleyhe temyiz olmadığından, bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-T.C. Anayasa Mahkemesinin, 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-5271 sayılı CMK"nun 324. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında yargılama giderlerinin neleri kapsayacağının, kimin tarafından belirleneceğinin, kime ve nasıl yükletileceğinin düzenlendiği, buna göre iştirak halinde her bir sanığın sebebiyet verdiği yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise paylarına düşen oranın belirlenerek karar verilmesi gerekirken 45,00 TL miktarındaki yargılama giderleri ile ilgili infazda tereddüde yol açacak şekilde sanıklardan eşit olarak tahsiline hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ...’in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak; hükümlerden 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına yönelik tüm kısımların çıkartılıp yerlerine ""5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin T.C. Anayasa Mahkemesinin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanması" ve yine hükümlerden yargılama giderlerine ilişkin kısımlar çıkartılarak yerlerine “Her bir sanığın sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise eşit olarak sorumlu tutulmalarına, her bir sanık için düşen payın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20,00 TL"den az olduğu takdirde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.