Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/9500 Esas 2017/46 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9500
Karar No: 2017/46
Karar Tarihi: 16.01.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/9500 Esas 2017/46 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/9500 E.  ,  2017/46 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi:İş Mahkemesi

    Dava, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle davalı ...’a yersiz ödenen aylıkların tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali, %20 az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar Tetkik Hakimi ... tarafından okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Hakkında verilen boşanma kararı 16.07.2001 tarihinde kesinleşen ve 02.09.2013 tarihinde yeniden evlenen davalıya, hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla 506 sayılı Kanun kapsamında bağlanan ölüm aylığı davalının boşandığı dönemde eski eşiyle fiilen birlikte yaşadığının 25.02.2014 tarihli 32 sayılı sosyal güvenlik denetmen raporu ile tespit edilmesi üzerine kesilmiş olup, davalıya 19.10.2008-18.10.2013 tarihleri arasında yersiz ödenen 34.903.58 TL aylıklar nedeniyle borç tahakkuk ettirildiği, davacı kurum tarafından yapılan ilamsız icra takibine davalının itiraz etmesi üzerine iş bu davayla itirazın iptali ile % 20"den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesinin talep edildiği, mahkemece de davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.İnceleme konusu davada; 21.02.2014 tarihli denetmen raporunda yer alan ...’ın ifadesinde eşinin marketinin olduğunu, boşandıkları dönemde eşinin
    ... ve ...’da kaldığını, bir süre kızında kaldığını beyan ettiği, ... Nüfus Müdürlüğü tarafından ...’ın son adresinin ...Mah. ... Sok...., eski adresinin ... Mah. ... Cadde ... olduğu bildirildiğinden davalının eşi ...’ın yaşadığı ve çalıştığı adreslerden yöntemince zabıta araştırması yapılmalı, ...’ın marketinin nerede olduğu ve hangi yıllarda işlettiği hususları tespit edilmeli, medula kayıtları istenerek davalı ve eşinin hangi tarihlerde hangi hastanelerden sağlık hizmeti aldıkları tespit edilmeli, ayrıca Kuruma ihbarda bulunan ... 10.02.2016 tarihli celsede mahkemede verdiği beyanında babasının 2013 yılı temmuz ayında vefat ettiğini, babasının vefat etmeden bir kaç gün önce davalı ve eşini barıştırdığını ifade ettiği görülmekle ...’ın yeniden dinlenilerek mahkemede verdiği beyan ile ihbar dilekçesinde yer alan çelişkili hususlar açıklattırılmalı, eksik hususlar tamamlandıktan sonra “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirilmeli elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının davalıya iadesine, 16.01.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.