Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/471 Esas 2016/5741 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/471
Karar No: 2016/5741
Karar Tarihi: 11.05.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/471 Esas 2016/5741 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/471 E.  ,  2016/5741 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.04.2013 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 02.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Davacı vekili, davalının arsası üzerindeki kargir evini yıkıp yerine yeni bir ev yaptığını, bu evi yaparken gerekli önlem ve tedbirleri almaması nedeniyle müvekkiline ait alt kısmı dükkan, üst kısmı ev olarak kullanılan taşınmazın, 21.01.2012 tarihinden beri kullanılamaz hale geldiğini, her an içinde yıkılacak endişesi ve korkusuyla yaşadığını, evi ve dükkanı boşaltmak zorunda kaldığını belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
    Davalı vekili, davacının evinin yaklaşık 60 yıllık yığma bir bina olduğunu, müvekkilinin inşaatı sırasında zarar gören kısmın, müvekkili tarafından tamir ettirildiğini, daha sonra belediye tarafından evin eski ve çürük yapı olması nedeniyle oturulamayacağına dair tutanak düzenlendiğini, evin tadilatı sırasında taşındığı yerin kira bedellerinin müvekkili tarafından yatırıldığını, haksız olan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili ile davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326/2 maddesi gereğince, davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. Yargılama giderlerinin usul hukuku hükümlerine göre, davayı kaybeden tarafa yükletilmesinin temelinde davaya karşı çıkma ve davaya sebebiyet verme olgusu yatmaktadır.

    Somut olayda, davalı tarafından ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/58 Esas sayılı dosyasına zarar bedeli olarak yatırılan miktar, dava sonucunda davacının hakkı olduğu belirtilen tazminattan mahsup edildiği halde mahkemece kabul-ret oranı belirlenirken reddedilen kısım içinde değerlendirilmesi doğru değildir.
    Ayrıca olaydan sonra davacının taşınmazı ile ilgili olarak belediye tarafından maili inhidam kararı alındığından, davalı tarafça tamirat gideri olarak yapılan 5.969,60 TL masrafın da tazminat bedelinden mahsup edilmesi doğru değildir.
    Mahkemece, dava açıldıktan sonra ödenen ve tazminat bedelinden mahsup edilen miktarın, reddedilen kısım içinde değil kabul edilen kısım içinde değerlendirilmesi ve maili inhidam kararı alınan yapı için davalı tarafça yapılan bir kısım onarım giderinin, hükmedilen tazminat miktarından mahsup edilmemesi gerekirken, belirtilen yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde davacı tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.