Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/1913 Esas 2017/4882 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1913
Karar No: 2017/4882
Karar Tarihi: 14.09.2017

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/1913 Esas 2017/4882 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi'nin verdiği 2017/1913 E. ve 2017/4882 K. sayılı kararda, suçlu olarak silahlı terör örgütüne üye olmak suçu öne sürülmüştür. Sanığa TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet cezası verilmiştir. Ancak, hükmedilen cezanın süresi itibariyle koşulların oluşmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebi reddedilmiştir. Mahkeme, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığını, hükme esas alınan delillerin hukuka uygun elde edildiğini, iddia ve savunmaların tam olarak sergilendiğini, vicdani kanının doğru verilere dayandırıldığını ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğunu belirterek, sanık müdafiinin temyiz talebinin reddedilmesine karar vermiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- TCK'nın 314/2 maddesi (silahlı terör örgütüne üye olma suçu)
- TCK'nın 62, 53 ve 58/9 maddeleri (ceza indirimi ve artırımı)
- 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi (terörle mücadele)
16. Ceza Dairesi         2017/1913 E.  ,  2017/4882 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet ve istinaf başvurusunun esastan reddine

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Hükmedilen cezanın süresi itibariyle koşulları oluşmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin CMK’nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 14.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.