17. Hukuk Dairesi 2015/18728 E. , 2018/5816 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve katılma yolu ile davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davanın öncesinde ... 20. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı ve takipsiz bırakıldığından açılmamış sayılmasına karar verildiğini, bu nedenle yeniden ikame etme zarureti doğduğunu, davalı borçlu ... şirketi aleyhine başlatılan ... takibinin kesinleştiğini ve borçlunun aciz içerisinde bulunduğunu, davalı borçluya ait taşınmazların çeşitli tarihlerde davalı şahıslara alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla düşük bedelle devredildiğini, bu taşınmazlardan bir kısmının 4. kişilere de devredildiğini belirterek, tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... İnş.San. Ve Tic.Ltd.Şti vekilleri davanın reddini savunmuşlar, davalı borçlu ... Giyim San. A.Ş., ... ... ve ... ... davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, derdestlik dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve katılma yolu ile davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; daha önce ... 20. Asliye Hukuk Mahkemesinde aynı mahiyette açılan dava hakkında verilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın kesinleşmediği gerekçesi ile derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Derdestlik yani davanın görülmekte olması, 6100 sayılı HMK"nın 114/I-ı. maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiştir. Dava şartı olan derdestlik nedeni ile davanın reddi için üç koşulun birlikte bulunması gerekmektedir. Bunlar; 1-davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açılmış olması, 2-birinci davanın görülmekte olması, 3-daha önce açılmış ve görülmekte olan dava ile ikinci davanın yani bu davanın aynı olması koşuludur. Bu dava ile görülmekte olan başka bir davanın aynı dava olduğunu söyleyebilmek için ise, maddi anlamda kesin hüküm gibi her iki davanın taraflarının, konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir. Dava sebebinden maksat da (hukuki sebepler değil) davanın dayanağını teşkil eden vakıalardır (Kuru Baki, Hukuk Muhakemeleri Usulü, C. IV, B. 6, ... 2001, s. 4217-4244).
Usul hükümlerine göre davanın açılmamış sayılma kararı temyizi kabil bir karar ise de, derdestlik yönünden kararın kesinleşmesini aramaya gerek yoktur. Derdestlik, 18.09.1996 tarih ve 1996/19-461-1996/607 K sayılı HGK kararına göre dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden itibaren üç aylık süre ile sınırlıdır. Bu süre hak düşürücü süredir. Ancak, davanın açılmamış sayılmasını gerektiren şartların doğumu ile dava kendiliğinden ortadan kalkar ve derdest olmaktan çıkar.
Somut olayda, aynı mahiyette bulunan ... 20. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/231 E.sayılı dava dosyasında 10.09.2013 tarihinde dosyanın işlemden kaldırılmasına, 03.04.2014 tarihinde ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Bu durumda, davanın açıldığı 03.06.2014 tarihinde derdest bir dava bulunmadığından, davanın derdestlik gerekçesi ile reddi doğru değildir.
2-Bozma sebebine göre, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalı ..."a geri verilmesine, 04/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.