Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15624
Karar No: 2016/1826
Karar Tarihi: 22.02.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/15624 Esas 2016/1826 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/15624 E.  ,  2016/1826 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen davada ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/11/2014 tarih ve 2014/388-2014/620 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, 18.04.2004 tarihinde meydana gelen olayda, dava dışı ...a ait yanmış ve devrilmiş olan ahşap elektrik direklerinden zemine düşen tellerin üzerinden geçmesi sonucu yaralandığını, daha sonra da vefat ettiğini, açılan maddi ve manevi tazminat davası sonucu ilama dayalı olarak icraen ödemek zorunda kaldığı tazminattan, taraflar arasında 24.07.2006 tarihinde akdedilen İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi .. gereği davalının sorumlu olduğunu, ödemeyi doğuran olayın davalının sorumluluğunda olan bir dönemde meydana geldiğini ileri sürerek, 106.637,31 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; somut uyuşmazlıkta sorumluluğu doğuran olayın..öncesinde doğduğu, davanın ise.. sonrasında açıldığı açık olduğundan davada ..’nin 7.2. maddesinin uygulanması gerektiği, davacının ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/630 Esas sayılı dosyasında verilen kararın icraya konulması sonucu dava dışı şahıs için takip dosyasına 20.06.2013 tarihinde 106.637,31 TL ödemede bulunduğu, davalının bu miktara itiraz etmediği, davalı Hisse Satış Sözleşmesi ...ve ihale şartnamesi hükümleri nedeni ile sorumlu olmadığını savunduğu ancak HSS’nin 9.4. ile ihale şartnamesinin 24/f maddesi hükümleri gözetildiğinde İHDS hükümlerinin saklı tutulduğu, ayrıca 28.06.2013 tarihli HSS"nin, Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile Doğu Aras Enerji Yatırımları A.Ş. arasında düzenlenmiş olup, sözleşmenin imzalandığı tarihte gerek davacı ve gerek Doğu Aras Enerji Yatırımları A.Ş"nin farklı tüzel kişiliklere sahip olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


    ./..





    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 5.462,39 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 22/02/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (M)




    7.284,39 H
    1.822,00 PH
    5.462,39 BH

    01/03/2016 K/K

    KARŞI OY


    18.09.2004 tarihinde, Ağrı-Merkez İlçe-Aslangazi köyünde, tarlada anız yakılması ile TEDAŞ"a ait yanmış ve devrilmiş ahşap elektrik direğinden yere düşen tellerin üzerinden geçmesi sonucu ağır yaralanan ve 14.04.2004 tarihinde vefat eden küçük Azer Kaan Kılıç"ın desteğinden yoksun kalan yakınları tarafından açılan dava sonucunda, hükmolunan tazminatı fer"ileriyle 20.06.2013 tarihinde ödeyen davacı ...Ş. tarafından, 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi hükümlerine istinaden TEDAŞ aleyhine eldeki dava açılmıştır.
    Enerji sektöründeki özelleştirmelerin 4046 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirileceği 4628 sayılı yasa ile düzenlenmiş, 02.04.2004 tarih ve 2004/22 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile TEDAŞ özelleştirme kapsam ve programına alınmış, davacı şirketinde dahil olduğu 20 şirket, Türkiyedeki dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansına sahip olarak 01.03.2005 tarihi itibariyle sermayesinin tamamı TEDAŞ"a ait olmakla birlikte, TEDAŞ"tan ayrı birer tüzel kişiliğe sahip olarak faaliyete başlamıştır.
    TEDAŞ tarafından 20 adet dağıtım şirketi kurulduktan sonra herbiri ile ayrı ayrı 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Dvvir Sözleşmesi imzalanmıştır.
    Davacı şirket, tüm hisseleri davalı TEDAŞ"a ait olmak üzere 28.06.2013 tarihine kadar faaliyet göstermiş, bu süreçte özelleştirme işlemleri yürütülmüş, özelleştirmenin tamamlanmasıyla birlikte davacı şirketin hisselerinin tamamı Doğu Aras Elektrik Yatırım A.Ş."ye devredilerek 28.06.2013 tarihli hisse satış sözleşmesi akdedilmiştir.
    Dava konusu ödeme, davacıya ait hisselerin tamamının kamuya ait olduğu, 28.06.2013 tarihli hisse satış sözleşmesinden önce 20.06.2013 tarihinde yapılmıştır.
    Özelleştirme aşamasında 31.05.2013 tarihinde Aras EDAŞ tarafından düzenlenen ve beyan edilen devre esas mizan kayıtları temel alınarak “devre esas” bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirilmiş olup dava konusu ödeme bilançoda yer almaksızın işlemler ikmal edilmek suretiyle Aras EDAŞ"ın özel sektöre devri gerçekleştirilmiştir.
    Bu halde, devre esas bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden, davalı TEDAŞ"tan geçmiş döneme ilişkin herhangi bir talepte bulunulamaz.

    ./..



    Keza, 28.06.2013 günlü Hisse Satış Sözleşmesi"nin 9.3 maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle” ...... şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı .....” hükmü karşısında da davalının sorumluluğundan söz edilmesi mümkün değildir.
    Diğer taraftan 28.06.2013 günlü sözleşmenin 9.4 maddesinde düzenlenen “şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden ,kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketlerin sorumlu olduğu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak alıcının ve şirketlerin idare ve TEDAŞ"ı ilzam edecek hiçbir başvuru ve rücu hakkı bulunmadığı” hükmü de davalının sorumluluğunun olmadığını göstermektedir.
    Ayrıca, özelleştirme sürecinde, taraflarca takip edilen dosyalara ilişkin listeler hazırlanarak tesbit tutanakları düzenlenmiş olup, dava konusu ödemeye ilişkin dava ve icra dosyası bu tutanaklarda yer almamaktadır.
    Hisselerin tamamının kamuya ait olduğu 28.06.2013 tarihi öncesi, 20.06.2013 tarihinde yapılan ödeme nedeniyle davacının (devir öncesi) 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi"ne istinaden yine hisselerinin tamamı kamuya ait bulunan davalı TEDAŞ"tan dava konusu alacağı talep etmesi nasıl mümkün değil ise, 28.06.2013 tarihli hisse devir sözleşmesi ile tamamen el değiştiren davacının, kendisi tarafından yapılmayan ödemeyi, kesinleşen devre esas bilançolarda yer almaması nedeniyle davalıdan talep etmesi de hukuken mümkün değildir.
    Aksi düşüncenin kabulü, davacı yönünden sebepsiz zenginleşme, davalı yönünden ise ikinci kez aynı parayı ödeme sonucu doğuracaktır.
    Sonuç olarak, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi kapsamında bulunmaması nedeniyle 28.06.2013 günlü Hisse Satış Sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinden, 28.06.2013 günlü sözleşmeden önce gerçekleşen 20.06.2013 günlü dava konusu ödemeden dolayı, 28.06.2013 sözleşmenin 9.3 ve 9.4 maddeleri gereğince davalının sorumluluğu bulunmadığından dava reddedilmek üzere yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken, bu yöne ilişkin temyiz isteminin reddi ve yazılı gerekçe ile kararın onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi