Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Somut olayda mağdura ait evden diğer sanık ... ile birlikte hırsızlık yapan sanığın eyleminin 765 sayılı TCK"nın 493/1. maddesine uyan hırsızlık suçuna uyması karşısında, aynı eylemin 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b, 143/1. maddelerinde yazılı hırsızlık suçunun yanında, aynı Kanun"un 116/4 maddesindeki konut dokunulmazlığının ihlali suçunu da oluşturduğu mahkemece lehe aleyhe yasa belirlenmesinde değerlendirme yapılarak iki kanun hükümlerinin blok şeklinde eyleme uygulanarak belirlenen sonuç cezaların kıyaslanması suretiyle sanık lehine olan yasanın belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, 2-Sanık hakkında eylemin gece vakti işlenmesi nedeni ile cezasından artırım yapılırken suç tarihine göre 5237 sayılı TCK"nın 143/1 gereği yasal artırım oranı olan cezanın 1/3’üne kadar oranından fazla olmak üzere ½ oranında artırım yapılarak sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi, 3-Sanık hakkında geceleyin konut dokunulmazlığının ihlali suçundan doğrudan TCK’nın 116/1-4. maddesi uyarınca hüküm kurulması gerekirken, ilk önce TCK"nın 116/1. maddesinden hüküm kurulup daha sonra 116/4. maddesi uyarınca artırım yapılması, 4-Sanığın birden fazla kişi ile birlikte konut dokunulmazlığının ihlali suçunu işlediği kabul edilmesine rağmen kurulan hüküm fıkrasında TCK’nın 119/1-c. uygulama maddesinin gösterilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 14.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.