19. Hukuk Dairesi 2017/4429 E. , 2019/5137 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davası hakkında Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 2015/298 esas ve 2016/613 karar sayılı ve 04.10.2016 tarihli hükme karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararın süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, davacılardan ..."nun 2010 yılında davalı bankadan kullandığı esnaf kefalet kredisinden dolayı taşınmazı üzerine ipotek tesis edildiğini, daha sonra davacı ... tarafından esnaf kefalet kredi borcunun ödenerek kapatıldığını, fakat ipoteğin banka tarafından fek edilmediğini, taşınmazın diğer davacı ... satıldığını, davacı ... aleyhine davalı banka tarafından noterden ihtarname gönderildiğini, gönderilen ihtarnamede ... Turizm İnş. ... A.Ş."ye ait kredi hesaplarının kat edildiğinin, borçların muaccel kılındığının, davaya konu taşınmaz üzerinde bankaları lehine bulunan 1. dereceden 100.000,00 TL ipotek bedelinin ödenmesinin, aksi halde yasal yollara başvurulacağının belirtildiğini, ihtarnameye konu ipoteğin davacı ... tarafından esnaf ve sanatkarlar kredi kooperatifi kanalıyla çekilen krediye ilişkin olarak tesis edildiğini, bu kredinin borcunun da 10.04.2014 tarihinde son bulduğunu, çekilen kredinin tarihi ile ipotek işleminin yapıldığı tarihin aynı gün olduğunu, bu hususun, ipoteğin davacı ..."nun kullanmış olduğu şahsi ihtiyaç kredisinin teminatı olarak tesis edildiğinin göstergesi olduğunu, ihtarname konusundan ve ekindeki belgelerden görüleceği üzere davalı bankanın davacı ... tarafından kullanılan şahsi ihtiyaç kredisinden dolayı bir talebinin bulunmadığını, davalı banka tarafından ihtarnameye dayanak yapılan Türkiye Halk Bankası A.Ş. ile ... A.Ş. arasındaki genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinin, bir ticari sözleşme niteliğinde olduğunu, ipotek tarihinden önce imzalandığını, her ne kadar bu ticari kredide davacı ..."nun şahsi kefaleti bulunsa da, bu kredi için tesis edilmeyen bir ipoteğin paraya çevrilmesinin hukuken mümkün olmadığını iddia ederek, davacıların davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespitine, ipoteğin fekkine ve %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu ipoteğin davacı ..."nun asaleten ve kefaleten davalı bankaya karşı sorumlu olduğu ve olacağı tüm kredilerin, imzaladığı ve imzalayacağı tüm senetlerin teminatını teşkil ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce, dava konusu taşınmaza ilişkin ipotek resmi senedinin incelenmesinden, Türkiye Halk Bankası A.Ş. ... ve özellikle ... Şubesi tarafından ... namına açılmış ve açılacak bilcümle borçlu hesaplardan veya senetlerinin bankaca iskonto ve iştirasından veya teminat altına alınmasından yahut yurt içi veya yurt dışı her türlü resmi daire, müessese, mahkeme, icra dairelerine, gerçek veya tüzel kişilere, bankalar veya bankaca uygun görülecek diğer muhataplara hitaben kontrgarantilerden veya borçlu tarafından amir ve müteselsil borçlu veya kefil olarak imzalanan, bankaya karşı senetteki borcun üstlenilmesinden, bu senetlerin ödenmemesinden, bankanın, borçlu, keşideci, muhatap, ciranta, aval, kabul, kefil, müşterek borçlu, yediemin ve sair sıfatlarla kendisinin veya kredi borçlusu lehdarının imzasını havi olarak işleme kabul ettiği veya edeceği her türlü senet, mukavele, sözleşme, taahhütname ile ithalat, ihracat, bilimum kambiyo veya kredi işlemlerinden doğmuş ve doğacak diğer bütün borçlardan ve sebepsiz zenginleşme, haksız fiil kanun gibi hukuki ve fiili sair borç doğuran her türlü sebeplerden bankanın merkez ve şubelerine karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarının 100.000,00 TL"ye kadar olan alacakları ile bu meblağa ilaveten ve ayrıca bu borçlarla ilgili olarak doğacak akdi faizler, vekalet ücreti, yargılama giderleri, temerrüt faizleri ile temerrüt komisyonu vs. kapsamak üzere belirtilen taşınmaz üzerinde ipotek kurulduğu, bu durumda ipotek senedinde yapılan açıklamalardan belirli bir borç için alınan ana para ipoteği olmadığı, tam tersine kredi sözleşmeleri uyarınca doğmuş ve doğacak borçları ile birlikte üçüncü şahıslara kefalet sebebiyle doğmuş ve doğacak bütün borçların da ipotek limiti dahilinde teminat altına alındığının açıkça yazılı olduğu, limit (üst sınır) ipoteği olduğu, davacı ..."nun ortağı olduğu ... A.Ş."ye kefil olduğu borcu da temin ettiği, diğer davacının da taşınmazı ipotekle yüklü olarak satın aldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine, koşulları oluşmadığından davacı vekilinin tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hükme karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce, istinaf kanun yoluna başvuranların dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın maddi hukuka ve muhakeme hukukuna uygun olmasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/791 esas ve 2017/744 karar sayılı ve 17.07.2017 tarihli kararının ONANMASINA, dosyanın Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 14/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.