1. Hukuk Dairesi 2019/747 E. , 2021/1598 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, davalı ...’in mirasbırakan eşinin kızı olduğunu, eşinden kalan taşınmazların intikali için yanında kaldığı davalı ...’in eşi davalı ...’yi vekil tayin ettiğin, ...’in de anılan vekaletname uyarınca 1 parsel sayılı taşınmazdaki 10, 11, 12 ve 13 numaralı bağımsız bölümlerin intikalini yaptırıp, kendisine düşen ¼ payı da eşi ...’e temlik ettiğini, ...’in de 10 ve 11 numaralı bağımsız bölümdeki paylarını davalı ...’a, 12 ve 13 numaralı bağımsız bölümdeki paylarını davalı ...’e temlik ettiğini, Türkçe bilmediğini, sağır ve dilsiz, kolay kandırılabilir, yapılan muamelelerin sonucunu kavrayamayacak konumda olup fiil ehliyetini haiz olmadığını, ayrıca ...’nin cinsel tacizine de maruz kaldığını ve ziynet eşyalarına da el konulduğunu, bu olayların halen derdest olan ceza davalarına konu olduğunu, satış bedelinin ödenmediğini, yaşanan bu olayların herkes tarafından bilindiğini, temliklerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile payının adına tesciline, olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemiş, aşamada kısıtlanarak kendisine vasi tayin edilmiştir.
Davalı ... ve ..., mirasbırakan öldükten sonra davacıyı yanlarına aldıklarını ve baktıklarını, miras paylaşımında sorun çıkaran ... ile ..."nin ilgilenmesi için mirasçıların mutabık kaldığını, ..."e ödenecek parayı kendisi kredi çekip ..."e ödediğini, davacının ehliyetsiz olmadığını, ekonomik sorunları olmadığını, davacıya kötü davranılmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı ... ve Nihat, taşınmazları tapuya güvenerek aldıklarını, davacının davasını ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece; iptal ve tescil davasının reddine,tazminat isteminin kabulüne ilişkin karar Dairece; “...Adli Tıp Kurumu, 4. İhtisas Kurulunun 28/05/2012 tarihli, 1899 yevmiyeli raporuyla sabit olduğu, böylelikle ilk el konumundaki davalı ... adına yapılan tescilin yolsuz olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda ilk el ..."ın ediniminin korunamayacağı tartışmasızdır. Ancak, ikinci el konumunda olan diğer davalıların, koşulların varlığı halinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanabilecekleri de kuşkusuzdur. Ne var ki; davacının 10, 11, 12 ve 13 nolu bağımsız bölümlerdeki payları yönünden son kayıt maliki davalıların iyiniyetli olup-olmadığı, ilk temlikin yolsuz olduğunu bilen ve bilmesi gereken kişi konumunda olup- olmadıkları hususunda hükme yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur... Son kayıt maliklerinin iyiniyetli olup-olmadıklarının
yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde araştırılması, tarafların bildirecekleri tüm delillerin toplanması, vekil ... ve ilk elkonumundaki ... ile son kayıt malikleri arasında el ve işbirliği bulunup- bulunmadığı, son kayıt maliklerinin iyiniyetli olup-olmadıklarının açıklığa kavuşturulması, başka bir deyişle TMK"nin 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamayacakları konusunda duraksamaya yer bırakmayacak şekilde araştırma ve inceleme yapılması, özellikle davacı tanıklarının açıklanan konularda beyanlarına başvurulması, çekişmeli taşınmazların temlik tarihindeki değerleri ile akitte gösterilen değerlerinin karşılaştırılması, ... 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/130 Esas sayılı ve Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/33 Esas sayılı dava dosyalarının, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/13 Esas sayılı dava dosyasının gözetilmesi, toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu tapu iptal ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin ise kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 18.03.2021Perşembe günü saat 10.15"de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava; ehliyetsizlik ve gabin hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkindir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle hükmüne uyulan bozma ilamı gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Ancak, davacı tarafın 27.02.2013 tarihinde tamamlama harcı yatırmasına rağmen mahkemece ilk hükümde bu durum gözardı edilerek tapu iptali ve tescili talebinin reddine, bedel talebinin de dava dilekçesinde belirtilen değer olan 12.000 TL üzerinden kabulüne karar verildiği, davacının temyizi üzerine Dairece, son kayıt maliklerinin iyi niyetlerinin araştırılması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulduğu, araştırma yapılmasına yönelik bozma kararının davalılar lehine usuli kazanılmış hakoluşturmayacağı gözetilerek mahkemece harcı tamamlanan değer üzerinen kabul kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Ne var ki, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 2. bendinin hükümden çıkarılarak yerine hükme 2. bent olarak “2-Davacının tazminat talebinin kabulü ile; 96.250,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,” cümlesinin yazılmasına, hükmün harca yönelik 7. bendinin hükümden çıkarılarak yerine hükme 7. bent olarak “7-Alınması gereken 6.574,84 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça yatırılan 162,00 TL peşin harç ve 1.441,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.603,00 TL harcın mahsubu ile kalan 4.971,84 TL’nin davalılar ... ve ..."dan müteselsilen tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,” cümlesinin yazılmasına davacı vekilinin temyizi üzerine yapılan inceleme sonucu 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.