Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/675 Esas 2015/16499 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/675
Karar No: 2015/16499
Karar Tarihi: 09.12.2015

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/675 Esas 2015/16499 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, davalının müvekkilinden aldığı borç paralar karşılığında düzenlenen bir bono nedeniyle açılmıştır. Davacılar, bono düzenlenmesini gerektirecek bir ilişki olmadığını belirterek, bono nedeniyle davalıya borçlu bulunulmadığının tespitine ve %20 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, bononun borç verilen para karşılığında düzenlendiğini savunan davalının bu beyanıyla senedin ihdas nedenini değiştirerek talil ettiği ve bu savunmasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Böylece, takibe konu bonodan dolayı davacıların davalıya borçlu olmadığı tespit edilmiş ve bono iptal edilmiştir. Ancak, davacıların tazminata istemi reddedilmiştir.
Kanun maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu madde 420: Bono, sahibine belli bir meblağı ödemek veya ödemeyi sağlamak üzere diğer bir kişiye veya onun emrettiği kimseye yazılı olarak verilen sözdür.
- Türk Ticaret Kanunu madde 657: Şekil şartlarına uymayan ticari senetler hükümlerine aykırıdır.
19. Hukuk Dairesi         2015/675 E.  ,  2015/16499 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-
    Davacılar vekili, müvekkillerinin keşideci ve avalist olarak yer aldığı davalının ise lehdarı bulunduğu 64.000,00 Euro bedelli bir adet bonoya dayalı şekilde davalı tarafından müvekkilleri aleyhine icra takibi başlatılmış ise de, taraflar arasında bono düzenlenmesini gerektirecek bir ilişki olmadığını belirterek, bono nedeniyle davalıya borçlu bulunulmadığının tespitine, %20 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacıların müvekkilinden aldığı borç paralar karşılığında takibe konu senedin ve davadışı iki senedin düzenlendiğini, bedelleri ödenmeyince de takibe girişildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, icra takibine ve davaya dayanak oluşturan bonoda malen kaydı yazılı olduğu, bononun borç verilen para karşılığında düzenlendiğini savunan davalının bu beyanıyla senedin ihdas nedenini değiştirerek talil ettiği, böylece ispat yükünü üzerine alan davalının bu savunmasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, takibe konu bonodan dolayı davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine, bononun davacı yönünden iptaline, koşulları oluşmadığından davacıların tazminata isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.