12. Ceza Dairesi 2018/2874 E. , 2018/8744 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hükümler : 1- Sanık ... hakkında: 765 sayılı TCK"nın 455/2-son, 59/2. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Sanık ... hakkında: 765 sayılı TCK"nın 455/2-son, 59/2, 647 sayılı Kanun"un 6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafiileri, katılanlar vekilleri ve şikayetçiler vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin 30.03.2016 tarihli tevdi kararı uyarınca, katılanlar ... ve ... ile katılma isteminde bulunmalarına rağmen bu konuda herhangi bir karar verilmeyen mağdurlar ..., ..., ..., ..., ...,..., ..., ... ve ..."e yokluklarında verilen kararın tebliğ edildiği, adı geçenlerin kararı temyiz etmedikleri belirlenerek; ayrıca, vekilleri aracılığıyla sundukları 19.03.2014 havale tarihli dilekçe ile katılma isteminde bulunmalarına rağmen, bu konuda herhangi bir karar verilmeyen şikayetçiler ... ve ..."nın, CMK"nın 260. maddesi uyarınca katılma istemi hakkında karar verilmeyenler sıfatıyla hükümleri temyiz haklarının bulunduğu, anneleri olan ..."ın ölmesi nedeniyle suçtan doğrudan zarar gördükleri anlaşılan ve hükümleri temyiz etmek suretiyle katılma iradelerini devam ettiren şikayetçiler ... ve ..."nın, CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmalarına karar verilerek yapılan incelemede:
Sanıkların sübutu kabul edilen eylemleri 765 sayılı TCK"nın 455/2. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, zamanaşımını kesen sanıkların tren kazası neticesinde ölüme neden olma suçundan dolayı mahkumiyetlerine dair Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/196 esas, 2008/31 sayılı kararının verildiği 01.02.2008 tarihinden itibaren 765 sayılı TCK"nın 102/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin temyize konu mahkumiyet kararının verildiği 24.11.2014 tarihi itibariyle ve suç tarihi olan 22.07.2004 tarihinden itibaren 765 sayılı TCK"nın 102/3 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 15 yıllık zamanaşımı süresinin 26.09.2018 olan temyiz inceleme tarihi itibariyle dolmadığı belirlenerek yapılan incelemede:
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... müdafiinin zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle düşme kararı verilmesi gerektiğine, sanık ... müdafiinin sübuta, kanun önünde eşitlik ilkesine aykırı davranıldığına, fazla ceza hükmedildiğine, 765 sayılı TCK"nın 455/2. maddesi gereğince ek savunma hakkı tanınmayarak savunma haklarının kısıtlandığına, katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ... vekillerinin sanıkların tam kusurlu olduklarına, katılanlar ... ve ... vekillerinin asgari hadden ceza tayin edildiğine, sanıklar hakkında takdiri indirim maddesinin uygulanmasına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 5271 sayılı CMK"nın 232/2-b, c ve d madde, fıkra ve bentlerine aykırı olarak;
a) Ölenler ve mağdurlar ile katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın gerekçeli karar başlığında adları ve soyadlarının yazılmaması,
b) Mağdur ..."ın kovuşturma evresindeki 29.12.2004 tarihli ifadesinde sanıklardan şikayetçi olmadığını beyan ettiği ve davaya katılmasına karar verilmediği halde gerekçeli karar başlığında katılan olarak gösterilmesi,
c) Katılan ... vekilinin 28.01.2005 tarihli dilekçesinde, katılanlar ..., ... ve ..."un kovuşturma evresindeki 28.12.2010 tarihli beyanlarında şikayetlerinden vazgeçmeleri nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 243. maddesi uyarınca katılma kararlarının hükümsüz kaldığı ve 07.07.2006 tarihli duruşmada hatalı olarak davaya katılmasına karar verilen mağdur ..."in kovuşturma evresindeki 13.10.2004 tarihli ifadesinde şikayetçi olmadığını bildirdiği halde, gerekçeli karar başlığında katılan olarak gösterilmeleri,
ç) Sanıklar hakkında 765 sayılı TCK"nın 455/2. maddesinde tanımlanan taksirle öldürme suçundan dolayı mahkumiyet kararı verildiği halde, gerekçeli karar başlığında suçun isminin “Taksirle Demiryolu Kazası Tehlikesine Sebebiyet Verme” olarak yazılması,
d) Suçun işlendiği zaman dilimi ile sanıkların gözaltı, tutuklama ve tahliye tarihlerinin gerekçeli karar başlığına yazılmaması,
2- Sanıklar lehine olduğu tespit edilen 765 sayılı TCK"nın 455/2. maddesi gereğince 4 yıldan 10 yıla kadar hapis ve suç tarihine göre 440 TL ile 111.401 TL arası adli para cezası tayin ve takdir etmek durumunda olan yerel mahkemece, suçun işleniş biçimi, sanıkların taksirinin yoğunluğu, meydana gelen tehlikenin ağırlığı, ölü ve yaralı sayısı, suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınarak sanıklar hakkındaki hapis cezaları üst hadden tayin edildiği halde, aynı gerekçelerle adli para cezasının miktarı 489 TL olarak belirlenmek suretiyle adalet ve hakkaniyete uygun olmayacak şekilde sanıklara az adli para cezası tayini,
3- Bilinçli taksirin koşullarının bulunmadığı somut olayda, sanıklar müdafiileri hükümlerin tefhim edildiği 24.11.2014 tarihli duruşmada, mahkumiyet kararı verilmesi halinde, lehe olan yasa hükümlerinin uygulanmasını talep ettikleri halde, hükmedilen hapis cezalarının 647 sayılı Kanun"un 4. maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesi ve hükmolunan adli para cezalarının aynı Kanun"un 5. maddesi gereğince taksitlendirilmesi taleplerini de kapsayan bu istekler hakkında bir karar verilmemesi,
4- Sanık ..."in, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışlarına göre yeniden suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaat edinilemediği gerekçesiyle hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına karar verildikten sonra, sabıkasız geçmişinden dolayı ileride tekrar suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaat edinildiğinden bahisle hükmedilen hapis cezasının ertelenmesine karar verilmek suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması,
5- Sanıkların gözaltı ve tutuklulukta geçirdikleri sürelerin 765 sayılı TCK"nın 40. maddesi uyarınca cezalarından mahsubuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
6- Lehlerine maktu vekalet ücreti hükmolunan katılanların ad ve soyadlarının kararda yazılması gerektiğinin gözetilmemesi,
7- Yaşı küçük katılan mağdurlar ... ve ..."a 5271 sayılı CMK"nın 239. maddesi uyarınca baro tarafından vekil atanmasından dolayı 5320 sayılı Kanun"un 5560 sayılı Kanun"la değişik 13. maddesi gereğince Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafi ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin 2014 Yılı Tarifesi"ne göre tespit edilecek zorunlu vekillik ücretlerinin yargılama gideri olarak sanıklardan tahsil edilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
8- Yargılama giderlerinin her bir sanığa sebebiyet verdikleri tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
9- Uyulmasına karar verilen Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 03.02.2014 tarihli, 2013/23958 esas, 2014/2292 karar sayılı bozma ilamında vurgulandığı halde, adli emanete alınan eşyalar hakkında bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiilerinin ve katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.