16. Hukuk Dairesi 2015/10997 E. , 2017/4919 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 53, 102 ada 3 ve 7, 104 ada 27, 114 ada 64, 116 ada 30, 120 ada 3 ve 122 ada 6 parsel sayılı sırasıyla 7.620.30, 10.305.53, 6.082.28, 5.361.42, 15.664.31, 7.706.41, 9.208.75 ve 42.152,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ayrı ayrı ... ve arkadaşları adlarına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve diğerleri kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda ispat edilemeyen davanın ve birleşen davaların reddine, çekişmeli 101 ada 53, 102 ada 3 ve 7, 104 ada 27, 114 ada 64, 116 ada 30, 120 ada 3 ve 122 ada 6 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve diğerleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 17.10.2014 tarihli duruşmada verilen kesin süre içerisinde davacıların keşif için gerekli giderleri mahkeme veznesine yatırmadığından bahisle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Davacılar, dava konusu taşınmazlara yönelik kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece, taşınmazların bulunduğu yer ve dava sebeplerinin aynı olduğu belirtildikten sonra birlikte görülmesi gerektiği gerekçesiyle birleştirilmesine karar verilmiştir. Ancak her taşınmaz hakkında ayrı ayrı açılan davaların birleştirilerek görülebilmesi için; dava sebep, konu ve taraflarının aynı olması ya da davaların sonucu itibariyle birbirini etkileyebilecek nitelikte olması, başka bir anlatımla iki dava arasında bağlantı bulunması gerekmektedir. Somut olayda; Mahkemece, farklı davacılar tarafından tespit malikleri aynı kişi olmayan dava konusu taşınmazlar hakkında ayrı ayrı açılan dava dosyaları, taşınmazların bulunduğu yer ve dava sebeplerinin aynı olduğu belirtildikten sonra birlikte görülmesi gerektiği gerekçesiyle birleştirilmesine karar verilmiştir. Yine Mahkemece dava dosyaları birleştirilmeden önce de keşif kararları verildiği, bu kararlar uyarınca davacı tarafından her bir dosyada keşif ücreti yatırıldığı ancak keşif günlerinde davacı tarafın kusuru olmayan sebeplerle keşfin yapılamadığına dair tutanaklar tutulduğu, artan keşif giderleri gerekçe gösterilerek yeniden keşif gideri istenmesi de adil yargılanma ve devlete güven ilkeleriyle bağdaşmaz. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 36. maddesinde; taraflardan her birinin dava harcını, dinlenmesini talep ettiği tanık ve bilirkişi ücretini ve diğer yargılama giderlerini karşılamak zorunda olduğu, davacının hakim tarafından belirlenecek süre içinde gerekli giderleri mahkeme veznesine yatırmadığı takdirde, onunla ilgili delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı, bu Kanun gereğince re"sen yapılması gereken soruşturma ve tebligat işlemleri için zaruri giderlerin, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere bütçeye konulan ödenekten karşılanacağı hükmü düzenlenmiştir. Hal böyle olunca; öncelikle keşif masrafları yönünden de çıkabilecek karışıklıkları önlemek adına önceden birleştirilmesine karar verilen dava dosyaları tefrik edilmeden, davacıların, kararlaştırılan keşiflerin yapılamamasında atfedilebilecek bir kusuru bulunmamasına göre ve özellikle dava, kişiler arasında görülmekte olduğu dikkate alındığında keşifte ziraatçi bilirkişi dinlenmesinde yarar bulunmadığı halde, keşif avansında artışa sebep olacak şekilde ziraatçi bilirkişi için ücret taktir edilmesine yer olmadığının da anlaşılmasına göre ek keşif avansı yatırılmasına ilişkin ara karar yerinde olmayıp, bu ara karara uyulmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan davacılar ... ve diğerleri vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 22.6.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.