14. Hukuk Dairesi 2016/404 E. , 2016/5691 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.05.2013 gününde verilen dilekçe ile mirastan feragat sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 03.05.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı ... vekili Av. ... ve Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, TMK"nın 528. maddesi uyarınca davacı ile muris arasında kurulan mirastan feragat sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir.
Davacı, ... Noterliğinde düzenlenen 09.05.2012 tarihli mirastan feragat sözleşmesi ve taahhütnamenin baskı ve tehdit altında imzalatıldığını, sözleşme ve taahhütnamede yazılı bedelin ödenmediğini, 09.05.2012 tarihli ihtarname ile aynı tarihli feragat sözleşmesi ve taahhütnamenin iptali için davalılara ihtar keşide ettiğini, ancak yoğun baskı ve tehdit nedeni ile 08.11.2012 tarihinde ... Noterliğinde ihtarnameden feragat beyanını içerir taahhütname imzaladığını, 09.05.2012 tarihli mirastan feragat sözleşmesi ve taahhütname ile 08.11.2012 tarihli taahhütnamenin iptal edilerek babası ve annesinin mirasından yararlanma hakkının geri verilmesini, annesi ..."nin yasal mirasçısı olduğu için noterde yapılan ve yasal olmayan işlemlerin annesi ... yönünden de iptal edilmesini istemiştir.
Mahkemece, 09.05.2012 tarihli mirastan feragat sözleşmesi ve taahhütname ile 08.11.2012 tarihli taahhütnamenin geçersiz olduğunun tespitine ve davacının ... adına yönelik taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Mirastan feragat sözleşmesi miras bırakan ile gelecekteki muhtemel mirasçısı arasında düzenlenen, ileride doğacak miras hakkına ilişkin beklentiden karşılık alınarak veya bir karşılık alınmadan kısmen veya tamamen vazgeçmeye ilişkin iki taraflı bir sözleşmedir. Mirastan feragat sözleşmesinin konusunu murisin halen hayatta bulunması nedeniyle miras geçmediğinden miras hakkı değil buna ilişkin beklenti oluşturmaktadır. TMK"nın 528. maddesine göre, mirasbırakan bir mirasçı ile karşılıksız veya karşılık sağlanarak böyle bir sözleşmeyi yapabilir.
Mirastan feragat sözleşmesi, miras sözleşmelerinin bir başka çeşididir. Onun için bu sözleşmenin de diğer miras sözleşmeleri gibi Medeni Kanunun 533. maddesi gereğince resmi vasiyet şeklinde yapılması zorunludur. Vasiyetnamede tanıklarının, mirastan feragat sözleşmesinin taraflarının bu belgeyi okuduğunu, bunun son arzularını içerdiğine ilişkin beyanını kendi önlerinde yapıldığını, her iki tarafı beyanda bulundukları sırada tasarrufa ehil gösterdiklerini mirastan feragat sözleşmesine yazarak veya yazdırarak altını imzalamaları gerekir (TMK m. 534). Açıklanan kurallara uyulmaksızın düzenlenen miras sözleşmelerinin iptaline karar verilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; 09.05.2012 tarihinde davacı ile murisi arasında noterde düzenlenen mirastan feragat sözleşmesi ile 8 ve 16 parsel sayılı taşınmazlardaki miras payından 1.200.000 TL ivaz karşılığında davalı ... lehine feragat etmiş, aynı tarihli taahütnamede yine davacı ve murisin imzası bulunmakta olup davacı, murise ait bir başka taşınmazın davalı ..."a satılması ile ilgili herhangi bir pay talep etmeyeceğini ve satış bedelinin 1.132.000 TL"sinin kendisine ödendiğini kabul ve taahhüt etmiştir. Ancak davacı yine aynı tarihte sözleşmenin taraflarına gönderdiği ihtarname ile yanlış yönlendirme ile bilinci dışında imzaladığı ve yazılı bedelleri almadığı sözleşmelerden vazgeçtiğini bildirmiştir. Ne var ki davacı 08.11.2012 tarihli ve noterde düzenlenen tek taraflı taahhüdünde feragat sözleşmesi taahhütnameyi kabul edip bunlarla ilgili dava açmayacağını imza altına almıştır.
Davaya konu mirastan feragat sözleşmesi ve taahhütname noterde düzenlenmiş ve taraflar yanısıra tanıklarca da imzalanmıştır. Davacı baskı ve tehdit altında imza attığını iddia etse de dinlenen tanık beyanları ve noterlikte bulunan kamera görüntüleri ve diğer deliller karşısında bu iddiasını kanıtlayamamıştır. Sözleşmelerde yazılı bedelin muris tarafından davacıya ödendiği noterce düzenlenen sözleşmede belirtilmiş olup, belgenin aksi aynı güçte başka bir belge ile kanıtlanamadığı gibi takdiri delillerle de bu yön doğrulanmamıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar, toplanan deliller ve dosya içeriği ile resmi biçimde düzenlenmiş bulunan sözleşmeler gözönünde tutularak mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ..."ye verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10.05.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.