3. Hukuk Dairesi 2014/5686 E. , 2014/8098 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirketin Burdur"da mermer işi ile uğraştığını, davalı tarafça 18.05.2010 tarihinde müvekkilinin şantiyesine gidilerek 0574 seri nolu kaçak elektrik tutanağı ile ceza kesildiğini, taraflarınca cezaya yapılan itiraz neticesinde ceza miktarının 70.609,70 TL"ye düşürüldüğünü, tutanakta abonesiz sayaçsız olarak müşterinin kendine özel 400 KWA trafosundan trafo bujinglerinden besleme yapılarak enerji kullanıldığının tespit edilerek kaçak tutanağının düzenlendiğinin belirtildiğini, ancak şirketin kendine ait trafoya elektrik çekebilmesi için trafo postası projesi uyarınca, 2671 metre uzunluğunda bir hat çekmesi, bu hat üzerinde 28 adet demir direk dikmesi, trafonun bağlanması ve bunun için gerekli yasal izinlerin alınmasının gerektiğini, aksi halde şirketin kaçak elektriği kendine ait trafodan kullabilmesinin mümkün olmadığını, bir an için mümkün olduğu düşünülse bile 16.05.2010 tarihinden başlayıp kaçak elektriğin tespit edildiği 18.05.2010 tarihine kadar süreceğini, 16.05.2010 tarihinden önce kaçak elektrik kullanımı hususunda trafonun mevcut olmaması sebebiyle fiziki ve teknik imkansızlığın mevcut olduğunu, trafonun 16.05.2010 tarihinde satın alındığının taraflarınca faturalarla ispat edildiğini, kaçak kullanım tarihinin 17.03.2010"da başlatıldığı ve günlük çalışma saatinin 10 saat olarak belirlendiğini belirterek, bu bedel bakımından borçlu bulunmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı davasını 10.02.2012 tarihinde ıslah etmiş ve 77.090,00 TL"nin tahsil edildiği tarih olan 22.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 18.05.2010 tarihinde davacı firmaya ait ... Köyü mevkiinde bulunan işyerinde yapılan kontrolde "abonesiz olarak ve sayaçsız olarak trafo çıkış buşinglerinden 95"lik alpek kablo ile enerji alınarak tesisin beslendiğinin tespit edildiğini" buna istinaden 18.05.2010 tarih ve 574 seri nolu kaçak elektrik tutanağının düzenlendiğini, davacı yanın kaçak elektrik kullanımından önce doğru bilgi ve bulgu olarak 17.03.2010 tarihli enerji müsaadesi mevcut olup kaçak kullanım süresi olarak bu sürenin alındığını, bu tarihin fiili kullanım süresi olarak alınmasının yukarıda belirtilen usul ve esasların gereği olduğunu, her ne kadar davacı yan fiili kullanma tarihini 16.05.2010 olarak belirtmiş ise de sunulan faturalardan bir kısmının davacı yan ile ilgisinin bulunmadığı, davacı yan adına kesilen bir kısım faturalardaki malzemelerin Burdur ilinde bulunan işyerinde kullanıldığını göstermeyeceğinin aşikar olduğunu, davacı yanın borçtan kurtulmak için kötü niyetli olarak bu davayı açtığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek; mahkememizin 22/06/2012 tarihli oturumunda dinlenen tanıklar ... ve ..."ın beyanları dikkate alındığında davacı şirketin mermer kesiminde kullandıkları makinelerin çalıştırılması için gerekli elektriğin kendi jeneratörlerinden mi yoksa kaçak olarak dağıtım panosundan mı sağlandığını bizzat görmediklerini beyan etmeleri karşısında davacının davasını ispatladığı mahkememizce kabul edilmiş, davacı tarafça menfi tespite konu dava miktarı davalı kurum tarafından tahsil edilmesi nedeniyle dava istirdat davasına dönüşmekle, davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş, ayrıca davalının dava konusu faturaya ilişkin ödemeyi 23/12/2010 tarihinde yaptığı da gözönüne alınarak davanın kabulü ile; 77.090 TL"nin 23.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Ancak, mahkemece, ıslah ile artırılan miktara ödeme tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci bendindeki "77.090 TL"nin 23.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine," cümlesinin çıkartılarak yerine
"Alacağın 70.609,70 TL"lik kısmına 23.12.2010 tarihinden itibaren, 6.480,30 TL"lik kısmına ise ıslah tarihi olan 10.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline” ifadesi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 4.121.00 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 26.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.