17. Hukuk Dairesi 2015/11764 E. , 2018/5798 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili davalı aleyhine yazdığı 02/03/2012 tarihli dava dilekçesi ile; 20/01/2012 tarih saat 00:30 da müvekkili davacı iş çıkışı evine doğru giderken davalılardan ..."e ait ve davalı ..."un sevk ve idaresinde ... plakalı aracın çarpması sonucu davacı ..."nin ağır şekilde yaralandığını ve diğer davacı ..."ün değişik yerlerinden yaralandığını, davacıların olaydan üzüntü duyduklarını, davalı araç sürücüsü hakkında ... 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/545 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını bildirerek davacı ... için 40.000,00 TL davacı ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek en ... reeskont faizi, bu talep kabul edilmediği takdirde yasal faizi, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle, kazaya sebebiyet veren 41 RH 171 plakalı aracın her ne kadar kayıt maliki olarak görünse de, aracın gerçek malikin damadı ... olduğunu, ..."un, damadı Soner"e telefon açarak kardeşinin inşaattan düştüğünü, onu hastaneye götürmek için arabayı istediğini, hasta nakli esnasında kazanın gerçekleştiğini damadından duyduğunu, kazadan haberdar
olduktan sonra ..."yi ziyarete gittiğini, buzdolabı tamiratı ile geçimini sağladığını, başka geliri olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı ... için takdiren 8.000,00 TL manevi tazminat ve davacı ... için takdiren 2.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 20/01/2012 tarihinden itibaren kanuni faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin davacı ... yönünden ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının tümden reddi gerekmiştir.
2-Dava; trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı
ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı ... lehine takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının ve davacılar vekilinin davacı ... yönünden tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacılar vekilinin davacı ... lehine belirlenen manevi tazminata yönelik temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 512,10 TL kalan harcın temyiz eden davalı ..."den alınmasına 04/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.