Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/11376
Karar No: 2018/23201
Karar Tarihi: 25.10.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/11376 Esas 2018/23201 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2018/11376 E.  ,  2018/23201 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :... Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 18.03.2005- 06.09.2012 tarihleri arasında satış müdürü olarak çalıştığını, daha önce iç ve dış pazar silindir satış ve pazarlama müdürü olarak çalışmakta iken 14.07.2011 tarihinde davalı şirketin yeni ortaklığı nedeniyle gerçekleşen reorganizasyon neticesinde göreve esnek ambalaj rotogravür silindir satış müdürü olarak akdin feshine kadar devam ettiğini, gösterdiği gayret ve başarı dolayısıyla 01.01.2011 tarihinden itibaren yapılan satışlara ait aylık sevk adetleri üzerinden belirlenen firmalar için yapılan silindir satışlarından adet başına 2 USD prim aldığını, 2011 yılı içinde 6 ay geriden gelmek kaydıyla bordrosuna da yansıtıldığını, uygulamanın yeni ortaklık sürecinde de devam ettiğini, 06.09.2012 tarihinden 7 ay öncesine kadar hak ettiği primlerin hesabına ödendiğini, son 6 ayda ise silindir satışına ait adedi 2 Dolar"dan hak ettiği primlerinin ödenmediğini belirterek ; 34.290 $ karşılığı olan 62.064,90 TL prim alacağının bankaların mevduata uygulandığı en yüksek faiz oranı ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının son görevinin rotogravür silindir satış müdürlüğü olduğunu, ... sözleşmesinde prim ödeneceğine ilişkin hüküm bulunmadığını, bu yönde yönetim kurulu kararı da alınmadığını, söz konusu ödemelerin ... şartı halinde sürekli kazanılmış ödemeler olmadığını, şirket genel müdürü ile yardımcısının muhtemelen beşeri ilişkilerinden kaynaklanan şahsi insiyatifle ve süreklilik arz etmeyecek şekilde yapıldığını, bu yöneticilerin ... sözleşmelerinin 23.08.2012"de feshedildiğini, ödemelerin ... Kanunu anlamında prim olmadığını, hangi satışlar için hangi koşullara göre ödendiğinin belirli olmadığını, tamamen şahsi, keyfi bir uygulamanın sonucu olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    Somut olayda davalı işyerinde satış ve pazarlama müdürü olarak çalışan davacı 01.01.2011 yılından itibaren belirlenen firmalar için yapılan silindir satışından altı ay sonra ödenmek kaydı ile silindir adet başına 2 Usd net prim almasının kararlaştırıldığını, bu prim ödemelerinin 2011 yılı içinde 6 ay geriden gelmek kaydıyla bordrolarına yansıtılarak işten çıkarıldığı tarihe kadar ödendiğini ancak son 6 aya ilişkin hak ettiği primlerin ödenmediğini ve satışını yaptığı silindir adedi karşılığı 34.290 dolar prim alacağı olduğunu iddia etmiştir. Davalı işveren ise, ... sözleşmesinde prim ödeneceğine ilişkin hüküm bulunmadığını, bu yönde yönetim kurulu kararı da alınmadığını, söz konusu ödemelerin ... şartı halinde süreklilik kazanmış ödemeler olmadığını, şirket genel müdürü ile yardımcısının muhtemelen beşerî ilişkilerinden kaynaklanan, şahsî inisiyatifle ve süreklilik arz etmeyecek şekilde yapıldığını, bu yöneticilerin ... sözleşmelerinin 23/08/2012 de feshedildiğini, ödemelerin ... Kanunu anlamında prim olmadığını, hangi satışlar için hangi koşullara göre ödendiğinin belirli olmadığını, tamamen şahsî, keyfi bir uygulamanın sonucu olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Dosya içeriğinden ,özellikle 2011 Ocak ayı başından itibaren hak kazanılan primlerin 6 ay geriden olmak üzere 2011/Temmuz ayında bordrolara yansıtılarak ödendiği, en son 2012/Şubat priminin Ağustos ayında ödendiği, prim ödemesine kaynak teşkil eden satış listelerindeki prim miktarları ile bordrolardaki miktarların uyumlu olduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece her ne kadar prim alacağının kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma eksik ve hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, davacı tarafça dosyaya işverenin kaşe ve/veya imzası olmayan 2011-2012 yıllarında firmalara ait satış adetleri ve bu çerçevede belirlenen prim tutarlarının yer aldığı çizelge sunulmuş, mali müşavir bilirkişice davacının sunduğu kayıtlar ile işyeri kayıtları karşılaştırılarak inceleme yapılmış, satışların daha fazla olduğu ayrıca fark prim alacağı olduğu tespit edilmiş ancak davacının çalıştığı döneme ilişkin olup son 6 aylık dönem içinde satılmış olunan silindirlerden hangi firmalara satılan silindirler için prim ödemesi yapılmasının gerektiğine dair tespit taleplerinin bilirkişilik görevlendirilmesi ile ilgisinin olmadığını, satışı yapılan 17.226 adet silindirin hangi firmalara satışının yapıldığının tespitinin çok uzun süre çalışmayı ve çok fazla emeği gerektirdiğinden mümkün görülmediği belirtilmiştir.
    Somut olayda, davacı primlerin belirlenen firmalar için yapılan silindir satışından hesap edildiğini iddia etmekte davaya konu talebini de bu hesaplamaya dayalı olarak belirlemektedir. Davacı tarafça dosyaya 2011-2012 yıllarında firmalara ait satış adetleri ve bu çerçevede belirlenen prim tutarlarının yer aldığı çizelge sunulmuştur. Yapılması gereken, uzman bilirkişiler aracılığıyla işveren kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak, davacı tarafından satış yapıldığı iddia olunan şirket ve satış miktarlarının işyeri kayıtları ile karşılaştırılmalı , gerçekte o şirketlere davacı tarafından satış yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise miktarı tespit edilmeli, buna bağlı olarak prim alacağı miktarı belirlenmeli, tarafların itirazları ve dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25/10/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi