15. Ceza Dairesi Esas No: 2020/11534 Karar No: 2021/1350 Karar Tarihi: 15.02.2021
Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/11534 Esas 2021/1350 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından bir kimsenin güvenini kötüye kullanması suçuyla ilgili olarak verilen kararda, TCK'nın 155/1, 52, 53. maddeleri gereğince sanığın mahkum olduğu belirtilmektedir. Dairenin bozma kararına göre, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilmiş, ancak taraflar uzlaşamamıştır. Dosyanın incelemesi sonucunda, sanığın eyleminin güveni kötüye kullanma suçu kapsamında olduğu ve cezasının altı aydan iki yıla kadar hapis ve adli para cezası olduğu belirlenmiştir. Bu kapsamda, 5271 sayılı CMK'nın 251/1. maddesi uyarınca asliye ceza mahkemesince, basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebileceği belirtilmektedir. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı sonucunda, kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulünün uygulanması mümkün olmayacağına karar verildiği ifade edilmektedir. Bu nedenle, CMK'da yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi çerçevesinde, dosyanın basit yargılama usulü yönünden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmektedir. Dairenin verdiği karar, sanığın temyiz itirazları nedeniyle bozulmuştur. Kararda, TCK'nın 7. ve CMK'nın 251
15. Ceza Dairesi 2020/11534 E. , 2021/1350 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Güveni kötüye kullanma HÜKÜM : TCK’nın 155/1, 52, 53. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Dairemizin 18/12/2017 tarihli bozma ilamı üzerine, dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, usulüne uygun uzlaşma teklifine rağmen tarafların uzlaşamadığı belirlenerek yapılan incelemede; Sanığın yargılama konusu eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 155. maddesi kapsamında yer alan “güveni kötüye kullanma” suçuna ilişkin olduğu, bahse konu eylem yönünden öngörülen ceza miktarının “altı aydan iki yıla kadar hapis ve adli para cezası”na ilişkin olduğu anlaşılmakla; 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesinin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “...basit yargılama usulü...” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’da yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olsa da, iptal kararının sonuçları itibariyle Maddi Ceza Hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nın 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan TCK"nın 7. ve CMK’nın 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü" yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 15/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.