Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7117
Karar No: 2015/6762
Karar Tarihi: 06.05.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/7117 Esas 2015/6762 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/7117 E.  ,  2015/6762 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KARABÜK 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 25/02/2014
    NUMARASI : 2013/167-2014/107

    Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar ve davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi "ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-
    Dava,paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Davacılar,babaları olan ortak mirasbırakanları Cemalettin "den intikaliyle kardeşleri davalı ile birlikte 4/43 oranında veraseten iştirak halinde paydaş oldukları 73 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kat mülkiyeti ve irtifakı kurulmayan 154 kapı nolu zemin+birinci kattan oluşan binanın birinci katında davalının oturduğunu,zemin katını ise 01.10.2001 tarihinde evlenen oğlu olan dava dışı Oğuzhan"a tahsis ettiğini,yine mirasbırakanlarından intikaliyle kardeşleri davalı ile birlikte veraseten iştirak halinde maliki oldukları bahçe niteliğindeki 110 ada 29 parsel sayılı taşınmazı ise davalının kullandığını, ihtara rağmen bina için herhangibir bedel ödenmediğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve dava tarihinden geriye dönük beş yıllık 2.500,00"er TL.ecrimisile karar verilmesini istemişler; yargılama sırasında ön inceleme duruşmasından önce ise HMK. nun 141/1. maddesi kapsamında maddi hata sonucu 140 ada 6 parsel yerine sehven 110 ada 29 parselin yazıldığını bildirmişlerdir.
    Davalı, taksim neticesinde 73 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın birinci katının kendisine, diğer katının ise davacılara eşit hisse ile bırakıldığını,birinci katın kendisi tarafından zemin katının ise kendisi tarafından değil davalıların muvafakatı ile oğlu Oğuzhan tarafından kullanıldığını, 110 ada 29 parseli ise kullanmadığını, iddianın genişletilmesine muvafakatının olmadığını, 140 ada 6 parselde payı kadar yer kullandığını ve isteğin fahiş olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; 140 ada 6 parsel sayılı taşınmazda davacıların kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan haklarının bulunmadığı gerekçesi ile anılan parsel bakımından davanın reddine;73 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise taraflar arasında fiili taksim yapılarak birinci katın davalıya zemin katın ise davacılara bırakıldığı, davalının kendisine bırakılan birinci kat dışında zemin katı da kullandığı ve davacıların kullanımına imkan sağlamadığı gerekçesi ile birinci kat yönünden davanın reddine; zemin kat yönünden ise paya vaki elatmanın önlenmesine ve ecrimisil isteğinin ise ihtarname ile 30 günlük süre tanındığı dikkate alınarak ecrimisil başlangıcının bu süre bitimi gözetilmek suretiyle kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu üzerinde kat mülkiyeti ve kat irtifakı kurulmamış, zemin+ birinci kattan oluşan bina bulunan 73 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 4/43 payın tarafların murisi Cemalettin"e ait iken onun 10.07.2001 tarihinde ölümüyle mirasçıları olan taraflara intikal ettiği ve tapu kaydının beyanlar hanesine 154 kapı nolu kerpiç ev"in tarafların murisleri Cemalettin "e ait olduğuna dair şerh verildiği,binanın zemin katının davalının oğlu Oğuzhan, birinci katının ise davalı tarafından oturmak suretiyle kullanıldığı,davacıların davalıya gönderdiği 28.09.2012 tanzim ve 08.10.2012 tebliğ tarihli ihtarname ile 30 gün içersinde 5 yıllık ecrimisil ödenmesini" bildirdikleri 140 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 6831 Sayılı Yasanın 2/b hükümleri uygulanmak suretiyle hazine adına orman dışına çıkarıldığı,kadastro tutanağının beyanlar hanesine tarafların murisleri Cemalettin "ün zilyetliğinde olduğu şerhi verildiği, üzerindeki şerhle 1996 yılında hazine adına tescil edildiği,26.04.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6292 sayılı Yasa hükmünden davalı İsmail"in yararlanıp yargılamanın devamı sırasında 20.09.2013 tarihinde 1/3 payın davalı adına tescil edildiği,temyiz dilekçesine ekli tapu senedinden davacı Habibe"nin de aynı yasa hükmünden yararlanıp karar tarihinden sonra 14.01.2014 tarihinde 1/3 payın da davacı Habibe adına tescil edildiği,taşınmazın bir kısmını davalının ekip biçmek suretiyle tasarruf ettiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; 26.04.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6292 sayılı Yasa düzenlemesi ile hazineye ait olup, zilyetlikleri bulunanlar yönünden satın alma imkanı getirilmiş ve satın alma yöntemleri belirlenmiştir.
    Bu durumda,dava konusu 140 ada 6 parsel bakımından yukarıda değinilen işleyiş içersinde davacı Habibe"nin paydaş olduğu,davacı Vildan"ın da mevcut yasal düzenlemeden yararlanması gerekeceğinde de kuşku yoktur.
    Öte yandan ,HGK.nun 01.11.2000 tarih ve 200/3-1341-1584 sayılı kararında “Ecrimisil, hak sahibi ziyedin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminattır.” şeklinde tanımlandığına göre, davalının ecrimisilden sorumlu tutulabilmesi için öncelikle hiçbir akdi ve hukuki dayanağı olmadan kötüniyetli olarak paydaşı olunan taşınmazı kullanması ya da kullandırması gerekir.
    Oysa,somut olayda 73 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın zemin katının davalı tarafından değil davacıların muvafakatı ile davalının oğlu dava dışı Oğuzhan tarafından kullanıldığı dinlenen tanık beyanlarından sabittir.
    Diğer taraftan, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi ve ecrimisil davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık Türk Medeni Kanunu"nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir.
    Somut olaya gelince; dava konusu 73 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan zemin+ birinci kattan oluşan binada paydaş davacılarında tasarruf edebileceği yer bulunmadığı anlaşıldığına göre binada tüm paydaşları kapsayan kullanma biçiminin (taksimin) oluştuğu söylenemez.Diğer taraftan davalının, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan binanın birinci katında davacıların muvafakati ile oturduğu dosya kapsamı ile sabittir. Ancak, davacılar davalıya noter kanalıyla ihtar (uyarı) göndermek suretiyle muvafakatlerini geri almışlardır.
    Hal böyle olunca, öncelikle çekişme konusu 140 ada 6 parsel bakımından davacı Vildan"ın da 6292 sayılı Yasadan yararlanma olanağının bulunup bulunmadığının araştırılması, koşulların varlığının saptanması halinde anılan davacı bakımından da elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasına bakılması, davacı Habibe"nin de anılan taşınmazda kayden paydaş olduğu gözetilerek yapılacak yargılama neticesinde işin esası hakkında bir karar verilmesi,yine dava konusu 73 ada 4 parsel üzerinde bulunan ve davacıların muvafakatı ile davalının oğlu dava dışı Oğuzhan tarafından kullanılan zemin kattaki daire bakımından davanın pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi;aynı parsel üzerinde bulunan ve davalının kullanımında olan birinci kattaki daire bakımından ise davacıların payı oranında elatmanın önlenmesine ve ihtarname ile 30 günlük süre tanındığı gözetilerek ecrimisil başlangıcının bu süre bitimi esas alınarak hesaplanan ecrimisile karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ve delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davacılar ve davalının bu yönlere değinen temyiz itirazı yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 06.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi