11. Hukuk Dairesi 2016/1088 E. , 2016/1805 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Tüketici Mahkemesi’nce verilen 03/12/2014 tarih ve 2014/353-2014/2441 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalı bankanın muhtelif şubelerinden açtırdığı vadesiz hesaplardan dolayı son on yılda 2.000 TL hesap işletim ücreti kesildiğini ileri sürerek kesilen bu bedelin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, uyuşmazlığın genel mahkemelerinin görevine girdiğini, hesap işletim ücreti alınmasının haklı ve yasal olduğunu, 281,18 TL hesap işletim ücreti iadesinin davacının adına havale edildiğini, aktedilen sözleşmede de hesap işletim ücreti alınacağının belirtildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında imzalanan tüketici kredilerinin davalı bankanın hangi şubesine ait hangi hesabı olduğu ve hangi hesap için ne tutarda hesap işletim ücreti istendiğinin tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
1- Davacı, dava dilekçesinde, davalı bankanın muhtelif şubelerinde açtırdığı hesaplarından kesilen hesap işletim ücretlerinin faizi ile birlikte tahsilini istemiş olup, uyuşmazlık bankacılık işleminden kaynaklanmaktadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 4. maddesinde tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olduğu, aynı Yasa"nın 5. maddesinde de, aksi hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu düzenlenmiştir. Davanın 13.02.2014 tarihinde açıldığı, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun"un ise 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girdiği de nazara alındığında mahkemece, uyuşmazlığın bankacılık işleminden kaynaklanan ticari dava niteliğinde olduğu, davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 22/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.