19. Hukuk Dairesi 2015/1971 E. , 2015/16489 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin oto galericiliği yaptığını, 2003 yılında davalı şirket ve yetkilisi olan davalı ... ile tanıştığını, davalı şirketten ikinci el araçları alıp sattığını, 2004 yılında yine bir alışveriş için davalının yanına gittiğinde kendisini diğer davalı ... ile tanıştırdığını ve yetkilisi olduğunu bildirdiğini, bunun üzerine 2008 yılında 86.000,00 Euro’yu davalı ...’a ödeyerek davalılardan araç satın alınarak dava dışı müşterisine müvekkilince satıldığını, ayrıca alınacak başka bir araç için de aynı davalıya (...) 50.000,00 Euro ödemede bulunduğunu bu araç teslim edilmediği gibi müvekkilince davalılardan satın alınarak dava dışı müşteriye satılan araçla ilgili araç kayıt malikinin dolandırıcılık suçlamasıyla Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunması üzerine müvekkilinin aracı teslim ettiğini ve aldığı bedeli müşterisine geri ödediğini, davalılara ödenen toplam 136.000,00 Euro’nun iadesi davalı şirketten talep edildiği halde olumsuz yanıt verildiğini davalılardan ...’un diğer davalılar adına hareket etmek suretiyle müvekkilinin zararına yol açıldığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 60.000,00 Euro"nun davanın bitim tarihindeki kur üzerinden 09/05/2008 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalılardan....ve ... vekili, davacının diğer davalı ... ile bu alışverişleri yaptığını, müvekkillerinin bu ilişkiden haberi olmadığından husumet yöneltilemeyeceğini, davalı ...’un müvekkili şirket de satış danışmanı olarak çalışmakta olup para tahsil etme ve makbuz düzenleme gibi bir yetkisi de bulunmadığını, davalı ...’un müvekkili bilgisi dışında davacıyla ve dava dışı kişilerle araç alışverişi yaptığını davaya konu işlemde müvekkillerinin bir ilgisi ve katılımı bulunmadığını böylece davacı zararından müvekkillerinin sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Yargılama sırasında davacı vekili ıslah dilekçesi sunarak 140.000,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı ve dava dışı araç malikinin de aralarında yer aldığı müşterilerin şikayeti üzerine davalılardan ... ve ...’un hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak ve dolandırıcılık suçlamalarıyla yargılandıkları davada... 5.Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/564 E.- 2010/603 K. sayılı kararıyla davalılardan ...’un
mahkumiyetine, diğer davalının ise beraatine karar verildiği gözetilerek, gerek bu ceza davası kapsamında aldırılan bilirkişi raporu ve gerekse yargılama sırasında alınan ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda somut olayda davalı şirket ve yetkilisi ...’ın satım ilişkisiyle bir ilgisi olmadığının saptandığı, alışverişin davacı ve davalılardan ... arasında gerçekleştiği ve araç bedellerinin de bu davalı tarafından tahsil edildiği, davalı şirket kayıtlarında bu alışveriş ve para tahsilatıyla ilgili bir kayıt bulunmadığı gerekçesiyle davalılardan ..... ve ... aleyhine açılan davanın reddine diğer davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüyle 60.000,00 Euro"nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının bir yıl vadeli Euro’ya uyguladıkları en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 140.000,00 TL’nin ıslah tarihi olan 12/12/2011 tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davaya konu olayla ilgili olarak davalıların sanık olarak yargılandığı ceza davasında.....Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/564 E.-2010/603 K.sayılı 28/09/2010 tarihli kararıyla davalılardan ...’un hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak ve dolandırıcılık suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmasına diğer davalı sanık ...’ın ise davalı ... ile suçu birlikte işlediği, ona yardım ettiği veya onu azmettirdiğine yönelik hakkında somut delil elde edilemediğinden bahisle beraatine karar verildiği görülmektedir. Ancak bu kararın davacı tarafından katılan sıfatıyla temyiz olunduğu ve henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
Bu durum karşısında dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 53.maddesi (6098 sayılı TBK 74.maddesi)hükmü gözetilerek yerel mahkemece ceza mahkemesi kararının kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre değerlendirme yapılıp varılacak uygun sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken belirtilen yasa hükümleri gözetilmeksizin eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiş, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde iadesine, 09.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.