Esas No: 2021/17469
Karar No: 2022/8224
Karar Tarihi: 31.05.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/17469 Esas 2022/8224 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/17469 E. , 2022/8224 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Nitelikli yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Hükmolunan cezaların miktarı ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK'nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanıklar müdafiilerinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesine gelince;
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, sanık ... müdafiinin temyiz isteminin yağma suçunun unsurlarının oluşmadığına ilişkin; sanık ... müdafiinin temyiz isteminin delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşüldüğü, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği müvekkilinin beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin olduğu belirlenerek, anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Oluş ve dosya içeriğine göre, olay günü mağdur ...'ın önceye dayalı husumeti bulunan sanık ...'ı aradığı ve konuşmak için çağırdığı, görüşme sırasında iki aracın bulundukları yere geldiği, mağduru yaka paça araca alarak bir süre araç içerisinde dövdükleri, mağdurun içlerinden sanık ...'ı teşhis ettiği, diğer 4 kişinin kimliğinin tespit edilemediği ve dosyanın tefrik edildiği, sanıkların mağduru araçla Şile otobanından Taşdelen'e götürdükleri, yolda sanık ...'in mağdurun cebinde bulunan Samsung Galaksi mini marka cep telefonunu zorla aldığı, Taşdelen mezarlığına vardıklarında mağduru araçtan indirerek karanlık bir yere götürdükleri, ellerindeki kemerlerle dövmek suretiyle mağduru basit tıbbi müdahale ile iyileşecek derecede yaraladıkları, sanık ...'ın gümüş renkli bir tabanca çıkarıp mağdura yöneltip "polise haber verme, seni ve aileni öldürürüm" dediği ve mağduru orada bırakarak olay yerinden uzaklaştıkları, mağdurun kendi imkanlarınla hastaneye gidip tedavisini yaptırdığı, suça konu cep telefonuna ilişkin zararın kovuşturma aşamasında giderildiği, her ne kadar sanıkların savunmalarında tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine mağdurun “burada kavga etmeyelim başka yerde tartışalım” demesi sebebiyle ormanlık alana geldiklerini, sessiz bir ortam olduğu için buraya gittiklerini, kavgadan sonra mağduru orada bırakıp döndüklerini, mağdurun telefonunu gasp etmediklerini belirterek üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmemişlerse de; mağdurun olayın sıcaklığıyla alınan beyanı, doktor raporu, tanık ...’ün “olay gecesi sigara almak maksadıyla evden çıktığında mağdurun zorla bir arabaya bindirildiğini gördüğünü” beyan etmesi, IMEI numarası üzerinden yapılan araştırmada “mağdura ait cep telefonunun olay günü saat 23:06'ya kadar mağdura ait ... numara ile kullanıldığı, bu tarihten sonra telefonun kullanılmadığı”nın belirlenmesi karşısında; sanıkların inkarının suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik beyanlar olduğunun anlaşıldığı, bu itibarla sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümlerde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca dosyada CMK'nın 289. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin herhangi birinin varlığı da tespit edilememiştir.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine göre, sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümlerde ileri sürülen temyiz sebepleri yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca, sanıklar müdafiilerinin yerinde görülmeyen TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ ile tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN ONANMASINA, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, 31.05.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.