
Esas No: 2016/11145
Karar No: 2018/8733
Karar Tarihi: 26.09.2018
Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/11145 Esas 2018/8733 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/1, 89/3-a, 62/1, 52, 52/4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan, sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
13.11.2010 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında yanlış yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün görülerek bozma nedeni yapılmamıştır.
Olay nedeni ile yaralanıp soruşturma ve kovuşturma aşamasında beyanı alınamayan mağdur ...’in vasisi konumundaki babası ...’in 28.07.2011 tarihinde mağdura vasi olarak atanmasından sonra Cumhuriyet Savcılığında alınan 03.11.2011 tarihli ifadesinde, sanıktan şikayetçi olduğunu bildirmesi karşısında, şikayet hakkını TCK’nın 73/1. maddesinde belirtilen yasal 6 aylık süresinde kullandığı anlaşıldığından, tebliğnamede bu konuda bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sanığın kusuru olmadığına, beraatine karar verilmesi gerektiğine, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve takdiri indirim sebeplerinin uygulanması gerektiğine, cezanın ertelenmesine ve paraya çevrilmesine, katılan vekilinin kararın gerekçeli olmadığına, hapis yerine adli para cezası uygulanmasına, ceza miktarına, hak yoksunluklarının uygulanması gerektiğine, kusur durumuna, eksik inceleme yapıldığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saik” gerekçelerine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının birinci bendindeki “failin amaç ve saiki” ibaresinin çıkartılması, suretiyle hükmün, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.