MAHKEMESİ : GEMLİK 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2013
NUMARASI : 2010/854-2013/1016

Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil ile eşya alacağı davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar asıl ve birleştirilen davada davacı vasisi vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi Barış Bülbül"ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Asıl dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve kısıtlı adına tescil; birleştirilen dava ise eşya alacağı isteğine ilişkindir.
Davacı vasisi,Bursa Devlet Hastanesinin raporuna dayanılarak Gemlik Sulh Hukuk Mahkemesinin ilamı ile vesayet altına alınan annesi O.. A.."in maliki olduğu 1447 parsel D blokta bulunan 2 nolu bağımsız bölümü eşit paylarla davalılara satış aktiyle devrettiğini, temlik sırasında hukuki işlem ehliyetinin bulunmadığını, ayrıca bedel de ödenmediğini ileri sürerek tapu iptali ile kısıtlı adına tesciline; birleştirilen davada ise taşınmaz içersindeki eşyaların aynen iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının hukuki ehliyetinin bulunduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/855 Esasına kayıtlı dava dosyasında alınan Dördüncü Adli Tıp İhtisas Kurulunun 26.08.2012 tarihli raporu ile davacının 25.03.2010 tarihinde hukuki ehliyeti haiz bulunduğunun belirlendiği gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; kısıtlı O.. A.."in maliki olduğu 1447 parsel D blokta yer alan mesken niteliğindeki 2 nolu bağımsız bölümü eşit paylarla davalı Gülşen ve onun oğlu diğer davalı Mehmet"e 31.03.2010 tarihli satış aktiyle devrettiği,yine 294 ada 212 parsel sayılı taşınmazını da davalı Gülşen"in kızı (diğer davalı Mehmet"in ise kardeşi) olan Rabia"ya 25.03.2010 tarihinde temlik etmesi nedeniyle davacı vasisi tarafından Rabia aleyhine aynı hukuksal nedene dayalı olarak Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/855 Esas sayısı ile açılan tapu iptal-tescil davasında Mahkemenin 2013/1084 K. sayılı ilamı ile aynı rapora dayanılarak davanın reddedildiği ve anılan dava dosyasının temyiz aşamasında olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere;2659 sayılı Adli Tıp Kanununun Adli Tıp Genel Kurulunun Görevleri başlıklı 15. maddesinin "f" fıkrası; "Adli Tıp Genel Kurulu, … Adli tıp ihtisas kurulları ile Adli Tıp Kurumu dışındaki sağlık kuruluşlarının verdikleri rapor ve görüşler arasında ortaya çıkan çelişkileri, konu ile ilgili uzman üyelerin katılımıyla inceler ve kesin karara bağlar." hükmünü amirdir.
Bu düzenlemeden de açıkça anlaşılacağı üzere, Adli Tıp Genel Kurulu çeşitli sağlık kuruluşları ile Adli Tıp İhtisas Daireleri raporları arasında çıkabilecek çelişkileri son merci olarak inceleyip kesin olarak karara bağlayacaktır.
Öte yandan, çelişkili raporlardan birisine itibar edilmesi diğer taraf bakımından tatmin edici olmadığı gibi, halkın adalete olan güven duygusunun sarsılması yanında kamu vicdanını da yaralayacaktır.
Somut olayda; Gemlik Sulh Hukuk Mahkemesinin 05.11.2010 tarih 2010/338-980 E.K. sayılı vesayet davasında Bursa Devlet Hastanesinden alınan 03.06.2010 tarihli heyet raporunda davacı Oya"ya " himopanik semptomlar mevcut" teşhisi konularak Oya"nın vesayet altına alınmasına karar verildiği, kendisine oğlu Kazım Okan"ın vasi olarak atandığı ve bu dava için vasiye husumete izin verildiği, Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/855 Esasına kayıtlı dava dosyasında Dördüncü Adli Tıp İhtisas Kurulunun 26.08.2012 tarihli raporu ile davacının akit tarihinde hukuki ehliyeti haiz bulunduğunun belirlendiği ve mahkemece bu rapora itibar edilerek sonuca gidildiği,davacı vasisi vekilinin eldeki dava dosyasının yapılan duruşmasında "Gemlik Sulh Hukuk Mahkemesinin vesayet dosyasında iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderildiğini bildirdiği" anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, öncelikle vesayet dosyasında Bursa Devlet Hastanesi raporu ile Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/855 Esasına kayıtlı dava dosyasında Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından verilen rapor arasında ortaya çıkan çelişkinin Adli Tıp Genel Kurulu vasıtasıyla giderilip giderilmediğinin araştırılması, giderilmediği taktirde akdin yapıldığı 31.03.2010 tarihi itibari ile davacının hukuki ehliyete haiz olup olmadığı yolunda 2659 sayılı Yasanın 15. maddesi uyarınca raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek biçimde Adli Tıp Genel Kuruluna gönderilerek mevcut raporların da tartışılarak yeniden rapor alınması, hukuki ehliyete haiz olduğunun belirlenmesi halinde asıl ve birleştirilen davanın reddedilmesi, aksi halde ilk el durumunda olan davalılar Gülşen ve Mehmet"in Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinden yararlanamayacağı gözetilerek asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, çelişkili raporlardan birisine itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Asıl ve birleştirilen davada davacı vasisi vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının(6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.