
Esas No: 2013/32355
Karar No: 2014/5433
Karar Tarihi: 27.02.2014
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/32355 Esas 2014/5433 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
... vekili avukat ... ile ...vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... 2. Tüketici Mahkemesinden verilen 21.03.2012 gün ve 2010/245 2012/188 sayılı hükmün Dairemizin 04.04.2013 tarih ve 2012/19702 2013/8661 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
K A R A R
Davacı, davalıdan ... binasından daire satın aldığını, maket üzerinde gösterilen otopark, yüzme havuzu vs. tesislerin proje kapsamında yapılmadığını, davalının yaptığı reklam ve tanıtımlarla kendisini kasten yanıltıp ayıplı mal sattığını, bu nedenle dairede önemli bir değer kaybı bulunduğunu ileri sürerek, fazlası saklı kalmak üzere şimdilik 10.000TL tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davacıya daire satmadıklarını, sözleşmenin tarafı olmadığını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında yapılmış bir sözleşme olmadığından davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; verilen karar, davacının temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, bu kez davalı karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Davacı, davalı taraftan daire satın aldığını, satın alırken maket üzerinde otopark, yüzme havuzu, tenis kortu vb. tesislerin satın alınan mülkün parçası gibi gösterildiğini, 1999 yılından beri bu tesisleri bilfiil kullandıklarını, sonradan Belediyeye ait olduğunu öğrendiklerini, dairenin bu şekilde ayıplı olarak satılması nedeniyle dairede değer kaybı bulunduğunu ileri sürerek, değer kaybı nedeniyle uğradığı zararın tazmini istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı, davacı ile aralarında satış sözleşmesi bulunmadığını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunmuştur. Mahkemece taraflar arasında sözleşme olmadığı gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacının temyizi üzerine karar, Dairemizce imalatçı-üretici kavram ve sorumluluğunun 4077 sayılı yasanın 3 ve 4.maddelerinde düzenlendiği, TKHK nun 4/3 maddesine göre; 2013/32355 2014/5433
İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10.maddenin 5.fıkrasına veya 10/B maddesinin 9.fıkrasına göre kredi verenin, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu olduğu, hal böyle olunca, imalatçı-üretici durumunda bulunan kişiye de husumet yöneltilebileceği, mahkemece, bu nedenle davalı yönünden dava konusu projenin üretici-imalatçısı olup olmadığı araştırılarak üretici-imalatçı ise işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. Davacının dava konusu daireyi 10.8.2000 tarihinde dava dışı ... İnş. ve Tic.A.Ş."den tapuda satın aldığı, yine daireyi 1999 yılından beri kullandığı dosya kapsamından anlaşılmakta olup esasen bu hususlar çekişmesizdir. Konut satışına ilişkin yasal hükümler 6.3.2003 tarihinde kabul edilen 4822 sayılı yasa ile 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna girmiştir. Bu durumda dava konusu taşınmazın satış tarihi itibariyle 4077 sayılı yasada düzenlenen imalatçı-üreticinin sorumluluğuna ilişkin yasal hükümler somut uyuşmazlığa uygulanamaz. Öyle olunca imalatçı-üreticinin sorumluluğundan söz edilemeyeceğine göre usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması gerekirken zuhulen bozulduğu bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından davalının karar düzeltme talebinin kabulü ile bozma kararının kaldırılarak hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 4.4.2013 tarih 2012/19702 esas 2013/8661 karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına mahkeme kararının ONANMASINA, 1,95 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, 27.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.