
Esas No: 2015/5256
Karar No: 2016/1448
Karar Tarihi: 10.02.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/5256 Esas 2016/1448 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü, 101 ada 1 parsel sayılı 28535519,68 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden orman niteliğiyle davalı ... adına tespit edilmiş, 2008 yılında hükmen tapuya kaydedilmiştir.
Davacı gerçek kişi, satış senedine dayanarak zilyetliğinde bulunan taşınmazının orman parseli içerisinde bırakıldığını belirterek tapu kaydının iptaliyle adına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmış, davalar birleştirilmiştir.
Mahkemece; davanın ve birleştirilen davanın kabulü ile dava konusu 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile (A) ve (B) harfleri ile gösterilen toplam 209622,21 m2 miktarlı taşınmazın cevizlik ve meyve bahçesi vasfı ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2007 yılında 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu bulunmaktadır.
Davacı, ... köyü 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kendisine ait tarım arazisi olduğunu iddia ederek, taşınmazın tapusunun iptali ile adına tescili istemiyle dava açmış olup; dairemiz arşivinde yapılan taramada, dava konusu taşınmaza ilişkin ... (Kapatılan) Kadastro Mahkemesinin 2008/1 - 2013/9 sayılı dosyasının temyiz incelemesinin Dairemizin 2013/9743 - 2014/1662 sayılı dosyasında yapıldığı, taşınmazın ... Kadastro Mahkemesinin 2007/56, 57, 58, 66 ve 67 sayılı dosyalarında da davalı olduğu ve 11.02.2014 günlü karar ile bozulduğu tespit edilmiştir.
Kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için sözkonusudur. Başka bir anlatımla; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin dördüncü fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Tutanak kesinleştikten sonra kadastro mahkemesinin görevi sona erer. Ancak, davanın varlığı tutanağın kesinleşmesini önleyecektir.
Taşınmazın kadastro tutanağı, dava tarihinde kesinleşmemiş olduğuna göre, görevli mahkeme, genel mahkeme olmayıp kadastro mahkemesidir. Görev konusu kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilmesi gerekir.
Belirlenen bu duruma göre mahkemece görevsizlik kararı verilip, dosyanın kadastro mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilip yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar ... ve ...n temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/02/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.