2. Hukuk Dairesi 2015/26049 E. , 2016/4527 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Alacak
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı erkek dava dilekçesiyle; evlilik birliğinin devam edeceği ümidiyle yapmış olduğu masraflar, evlilik öncesi ve evlilik sırasında kadına yapılan harcamalar ve evlilik için yaptığı harcamalar karşılığı 40.000 TL. ile dava dilekçesine ekli listede yazılı eşyaların aynen, olmazsa bedeli karşılığı olarak 10.938 TL. talebinde bulunmuş, mahkemece 19.06.2008 tarihli ilk hükümde; tarafların boşanmalarına, davacı koca tarafından talep edilen tazminat ve eşya alacağı taleplerinin reddine verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Karar; "... Davacının eşya talebi dışındaki alacak isteminin Türk Medeni Kanununun 2. kitabından kaynaklanan davalardan olmayıp, Borçlar Kanunu ve genel hükümlerden kaynaklandığı, davaya bakmakla Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmek üzere (4787 s.k.4/1 ve geçici l. m.) dosyanın ayrılması gerekirken yargılamaya devamla esas hakkında hüküm kurulmasının doğru olmadığı ..." gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sırasında 14.06.2011 tarihli oturumda davacının eşya talebi dışındaki alacak talebinin tefrikine karar verilmiş ve tefrik edilen dosyanın aynı mahkemenin 2011/212 esas sırasına kaydının yapıldığı belirtilmiştir. Temyiz aşamasında 2011/212 esas sayılı dosya mahal mahkemesinden istenmiş ve incelenmesinde mahkemece 27.09.2012 tarihinde yapılan yargılama sonucu "boşanma kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,davacının eşya talebinin reddine karar verildiği" anlaşılmıştır. Mahkemece temyize konu eldeki dosyada ise "davacının alacak talebinin kabulü, eşya talebinin reddi" yönünde verilen ikinci hüküm ise davalının temyizi üzerine; Dairemizin 15.01.2014 tarihli ilamı ile "mahkemece kurulan ikinci hükümde bozma kararına uyulmasına ve bu yönde ara karar verilmesine rağmen tefrik edilen dosyada davacının eşya iadesi talebi yönünden hüküm tesis edilmekle gerçekte davacının eşya iadesine yönelik talebinin tefrik edildiği, aile mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonrası verilen bozma kararından sonra dosyanın yeni bir esas numarası almasının mahkemenin aile mahkemesi sıfatını değiştirmediği halde mahkemece davacının Borçlar Kanunu ve genel hükümlerden kaynaklanan alacak talebi yönünden davaya bakmakla Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilmeden işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir" gerekçesiyle yeniden bozulmuştur.
Mahkemece kurulan son hükümde bozma sonrasında uyma kararı verilmiş, ancak bozma ilamının gerekleri tam, olarak yerine getirilmemiştir. 15.01.2014 tarihli bozma ilamımızda da belirtiğimiz şekilde, davacının 40.000.00 TL"lik tazminata ilişkin talebi Borçlar Kanunu ve genel hükümlerden kaynaklanan alacak talebi olup Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Mahkemece Aile Mahkemesi Sıfatıyla görülüp sonlanan bir dava dosyasında bozma sonrası "aile mahkemesi sıfatı" ibaresinin kaldırılarak davaya Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılması mahkemenin aile sıfatını değiştirmeyecektir. O halde mahkemece yapılacak iş davacının 40.000 TL"lik alacak talebi yönünden dosyanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi ve o dosyada davaya ... Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılıp sonuçlandırılmasından ibarettir. Açıklanan nedenlerle davacının alacak talebinin kabulüne ilişkin hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.03.2016 (Çrş)