11. Ceza Dairesi Esas No: 2020/4635 Karar No: 2021/583 Karar Tarihi: 25.01.2021
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/4635 Esas 2021/583 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2020/4635 E. , 2021/583 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Mahkumiyet
5271 sayılı CMK"nin 231/8-son cümlesi uyarınca, 08/06/2008 olan suç tarihinden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 04/05/2010 tarihine kadar bazı kesintilerle dava zamanaşımı süresinin işlediği, bu tarihten sonra denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen ve 03/06/2015 tarihinde kesinleşen mahkûmiyet hükmü nedeniyle ihbar üzerine dosyanın yeniden ele alındığı, böylelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 04/05/2010 tarihinden itibaren, deneme süresi içinde işlenen ikinci suçun suç tarihi olan 14/04/2011 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede; 1- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 18.11.2014 tarihli 2013/830 Esas ve 2014/502 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; CMK"nin 231/11. maddesine göre hükmün açıklanmasına dair kararda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141/3, CMK"nin 34 ve 230. maddeleri uyarınca gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, bu delillere göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiğinden; somut olayda sanığın sabit kabul edilen fiilinin ne olduğu belirtilip buna dayanak olan deliller gösterilip tartışılmadan gerekçesiz hüküm kurulması, 2- Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun oluşması için, kişinin açıklamaları üzerine yetkili bir kamu görevlisi tarafından resmi bir belgenin düzenlenmesi ve düzenlenen resmi belgenin, beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gerekir. Yalan beyanın tek başına kanıtlama gücünün bulunmaması nedeniyle bu beyana rağmen görevlinin, beyan edilen hususların doğruluğunu araştırıp da belge düzenlemesinin gerekli olması durumunda, bu araştırma sonunda bildirimin gerçeğe uygun olmadığı belirlenirse, kişinin beyanına itibar edilmeyeceğinden ve beyanını içeren belge ispat aracı olarak kullanılamayacağından, belirtilen suç oluşmayacaktır. Bu açıklamalar ışığında Şanlıurfa C.Başsavcılığının 27/06/2008 tarih ve 2008/3398 esas sayılı iddianamesiyle; sanık ... ile temyiz dışı sanık İsmail Kenanoğlu"nun 08/06/2008 tarihinde gerçekte kaza yapmadıkları halde Karaköprü Atatürk ormanı yolunda araçları ile kaza yaptıklarını beyan ederek araç kasko sigortasından faydalanmaya çalıştıkları ve beyanının tutanağa geçirildiği iddiasıyla açılan kamu davasında kolluk birimlerinin sanığın beyanlarının doğruluğunu araştırmakla görevli olması nedeni ile sanığa yüklenen yalan beyan suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkumiyet hükmü kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 25/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.